YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8102
KARAR NO : 2013/10549
KARAR TARİHİ : 11.11.2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. İCRA MAHKEMESİ
İİK’nın 331 ve 332.maddelerine muhalefet etmek suçlarından sanıklar …, …, …’in ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İİK’nın 331 ve 332. maddelerinde öngörülen ceza süresi itibariyle müşteki vekilinin duruşmalı temyiz inceleme istekleri yerinde görülmemiştir.
1- İİK’nın 331. maddesine muhalefet etmek suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Borçlu şirket yetkililerinin alacaklılardan mal kaçırmak kastiyle kurdukları …. Tekstil A.Ş, …. Tekstil A.Ş, …. Tekstil A.Ş, …. Giyim San.Tic.A.Ş. arasında alacaklılardan mal kaçırmak kastiyle muvazaalı olarak mal ve para aktarımı yapıldığının iddia edilmesi nedeniyle mahkemece bilirkişi kurulu vasıtasıyla bu husus araştırılmış olup, Dairemizce de benimsenen bilirkişi kurulunun 22.06.2012 tarihli raporunda, şirketlerin mal kaçırmak amacıyla kurulmadıklarının ve önemli bir mal/varlık aktarımının da kayden yapılmadığının, anılan şirketlerin mali bünye ve öz varlık hareketlerinden anlaşıldığı, nitekim şirketlerin varlık ve alacaklarında herhangi bir artış ya da azalışın, aynı oranda/tutarda sözü edilen şeylerin varlık ve alacaklarında da paralel bir artış/azalış görülmediğinin tespit edilmesi, öte yandan müşteki şirket tarafından alacaklılardan mal kaçırmak kastiyle muvazaalı olarak kurulduğu iddia edilen tüm şirketler hakkında icra takibi yapılmış olmasına rağmen, tüm bu şirketlerin hiç birinde alacağını karşılayacak mal veya mevcudu bulunamadığının belirlenmiş olması, diğer taraftan, alacaklıdan mal kaçırmak kastiyle mevcudu eksiltmek suçunun yaptırıma bağlandığı İİK’nın 331. maddesinde “… Alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mallarını veya bunlardan bir kısmını, mülkünden çıkarması…” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere borçlunun eylemi ile mevcudunu sun’i suretle eksiltmesinin gerekmesi zorunlu olup, somut olayda şirketler arasındaki mal kaçırma amacıyla bir mal veya varlık aktarımının kayden yapıldığının tespit edilememesi, müşteki şirket tarafından tüm bu şirketler hakkında yapılan icra takibi sonunda tümünde de alacağı karşılayacak mal veya para bulunamamış olması nedeniyle müştekinin temyiz itirazları ve tebliğnamedeki kararın bozulması istemi yerinde görülmemiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA,
2- İİK’nın 332. maddesine yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanıkların işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczlerine kendi fiilleriyle sebebiyet verip vermedikleri yahut vaziyetin fenalığına rağmen durumu daha da ağırlaştırıp ağırlaştırmadıkları, ağırlaştırmışlarsa ne şekilde olduğu hususunda herhangi bir delil elde edilemediği gibi müşteki tarafından da somut bir delil gösterilememesi karşısında tebliğnamedeki kararın bozulması istemine iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.