Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/7775 E. 2014/906 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7775
KARAR NO : 2014/906
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : ÇİNE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2010
NUMARASI : 2001/1-2010/9

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yenimahalle Mahallesi çalışma alanında bulunan 372 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı 3.025,18, 655.82 ve 5.532,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 372 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar 372 ada 7 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının sınırında mera bulunması nedeniyle ve tarla vasfı ile Çine Belediye Başkanlığı adına, 372 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeniyle ve ölü olduğu belirtilmek suretiyle Ahmet oğlu Mustafa adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılardan S.. A.., muris M.. M..mirasçılarının bir bölümünün miras paylarını satın aldığı iddiasına, davacılar Y.. Ö.., K.. A.., İ.. K.., H.. C.. A.., 372 ada 7 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydına dayanarak, mirasçılar arasındaki pay satışları da gözetilerek 372 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazın 372 ada 7 parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek muris M.. M.. mirasçıları adlarına tesciline karar verilmesi istemi ile ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 372 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların 7 sayılı parsel ile tevhid edilerek Ahmet ve Cemile oğlu, 1… doğumlu M..M.. adına tesciline, davacı S.. A..’ın dava konusu parsellerdeki M..M..’nın mirasçılarından N.. F.., İ.. A.., V.. Ç.., F.. A.., S.. U.., N..Y.., M.. Y.., K.. K..A.., F.. B.. ve S.. A..’ın miras hisselerini satın aldığının tespitine, iştirak hali bozulmadan bu hisselerin S.. A..’ın hissesi ile tevhidine, dava konusu parsellerdeki M.. M..’nın mirasçılarından K.. Ö..’ın hissesinin davacı H.. C..A..’a geçtiğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı K.. K.. A.. mirasçıları P.. A.. ve müşterekleri, davalı İ.. A.. mirasçısı N.. T.., davalı N.. F.. mirasçısı S.. D.., davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacıların dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dayanılan tapu kaydı yöntemine uygun şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazların kuzeyinde bulunan taşınmazların kadastro sırasında mera olarak tespit görüp görmediği ile bu taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı araştırılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde taşınmazların bulunduğu mahalleye komşu mahallelerden seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla keşif yapılmalıdır. Taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında davacıların dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, çekişmeli taşınmazların kuzeyinde bulunan taşınmazların tespitinin mera olduğunun beyan edilmesi karşısında bu taşınmazların kadastro sırasında mera olarak tespit görüp görmedikleri ve öncesinin mera olup olmadıkları yöntemine uygun şekilde araştırılmalı, davacı dayanağı tapu kaydının kuzey sınırında ve çekişmeli taşınmazlara komşu 372 ada 4 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının kuzey sınırında mera yazılı olduğu, tapu kayıtlarında belirtilen ibarelerin aksinin yine kayıtla ispat edilebileceği hususu gözetilmeli, dava konusu taşınmazların kuzeyinde bulunan taşınmazların mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde, çekişmeli taşınmazların sınırında eylemli olarak mera bulunması ve davacı dayanağı tapu kaydının kuzey sınırında mera yazılı olması nedeniyle gayri sabit nitelikteki tapu kaydının kapsamının miktarına göre tayin edilmesi gerektiği düşünülmeli, davacı dayanağı tapu kayıt maliki ve davacıların murisi M.. M..’nın ölüm tarihinin 1924 yılı olduğu ve ölüm tarihi itibariyle terekesinin müşterek mülkiyet hükümlerine tabii olduğu gözetilmeli, gerek M.. M.. mirasçılarının bir kısım mirasçılara, gerekse de 3. şahıslara karşı pay satışlarının mümkün olduğu, bu satışların her türlü delille ispatlanabileceği hususu nazara alınmalı, tapulu taşınmazdan pay satın alanlar yönünden satın alanlar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde yazılı olan şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bir kısım M.. M.. mirasçılarının diğer mirasçılardan pay satın aldıklarına ilişkin dosyaya ibraz edilen satış senetleri yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmeli, pay satın alanların taşınmazlar üzerinde zilyet olup olmadıkları ile zilyet olmaları halinde zilyetliklerinin başlangıç tarihi ve süresi belirlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre kadastro hakimince infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gerekli olup, Manav Mustafa mirasçılarından pay satın alan mirasçıların paylarına satın aldıkları paylar da eklenerek adlarına tescil kararı verilecek mirasçıların isimlerinin ve paylarının belirlenmesi gerekirken, muris M.. M.. adına tescil kararı verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden S..D.., N.. T.. ve H.. A..’a ayrı ayrı iadesine,
10.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.