Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/728 E. 2013/1993 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/728
KARAR NO : 2013/1993
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Beyyurdu Köyü 113 ada 9 parsel sayılı 13706,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici taksim, ifraz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle verasette iştiraken … mirasçıları … ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın kadim mera olmayıp yıllardır kullanılan tarım arazisi olduğu, bu niteliğinin değişebilmesi için toprak tevzi komisyonunca mera olarak tahsisinin gerektiği, Beyyurdu Köyünde toprak tevzi komisyonunca çalışma yapılmadığı, Havuz Mahallesinde çalışma yapan toprak tevzi komisyonunun çalışma alanı içinde kalmayan köy arazisi için mera tahsis kararı almasının mümkün olmadığı, çekişmeli taşınmazın 1962 tarihli hudutnameye göre Beyyurdu Köyünün sınırları içinde kaldığı, toprak tevzi komisyonunca 1962 tarihli hudutnamedeki sınırların yanlış işaretlendiği, çekişmeli taşınmazın davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı ve davalı taraf yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz Beyyurdu Köyü ile Havuz Mahallesi sınırına yakın bölgede bulunmaktadır. Kadastro çalışmaları sırasında aynı taraflar arasında çekişmeli olan taşınmazların tamamı Beyyurdu Köyünün sınırları içinde tespit edilmiştir. Uzman fen bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazların bazıları Havuz Mahallesinde çalışma yapmış toprak tevzi komisyonunca düzenlenmiş (3) numaralı mera parselinin sınırları içinde kalmaktadır. Mahkemece, (3) numaralı mera parseli için tahsis kararı alınıp alınmadığı araştırılmadığı gibi, köye ait mera vergi kaydı ile davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kayıtlarının kapsamları da yöntemince belirlenmemiştir. Ayrıca; çekişmeli taşınmazların sınırları içinde kaldığı bütün ile bu bütünü çevreleyen tüm taşınmazların tutanak örnekleri ile varsa dayanaklarını oluşturan kayıtları dosya içine getirilip çekişmeli taşınmazları ne okudukları denetlenmeden karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çevre köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ile üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kayıtları mevki ve tüm sınırları tek tek okunarak mahalline uygulanmaya çalışılmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaret ettirilmeli, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı tanınmalıdır. Dayanak kayıtların değişebilir sınırlı oldukları gözetilerek, her bir kayda sabit sınırlardan başlamak üzere miktarları kadar yöntemince kapsam tayin edilmelidir. Kayıtlara kapsam tayin edilirken, bu kayıtların uygulanması ile kesinleşen taşınmazlar da gözetilmelidir. Aynı şekilde köye ait mera vergi kaydı da yöntemince mahalline uygulanmalı ve kaydın değişebilir sınırlı olduğu gözetilerek, Himmet Deresi ile Uzunpınar Deresi sınırları ile bağlantı kesilmeden kayda miktarınca kapsam tayin edilmeli ve aynı kayda dayanılarak tespitleri yapılıp mera olarak kesinleşen taşınmazlar da gözetilmelidir. Toprak tevzi komisyonun (3) numaralı mera krokisi ile köy hudutnamesi de yöntemince mahalline uygulanmalıdır. Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından tek tek çekişmeli taşınmaz ile sınırları içinde bulunduğu bütünün öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı, bitişik mera taşınmazlarından ne şekilde ayrıldıkları, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldıkları, kullanan kişiler arasındaki akdi veya irsi ilişkilerin neler olduğu gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişi kurulu ve tanıkların sözleri, çekişmeli taşınmazların sınırları içinde bulunduğu bütünün içinde kalan taşınmazlar ile bu bütünü çevreleyen taşınmazların tutanak ve dayanakları ile denetlenmelidir. Yerel bilirkişi kurulu ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeli, tespitlere aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın önceleri mera olan taşınmazlar ile komşu taşınmazlarından eğim, toprak yapısı ve bitki örtüsü olarak nasıl ayrıldığını irdeler, çekişmeli her taşınmaz ve bir bütün olarak çekişmeli arazi bölümünün değişik yönlerinden çekilmiş ve üzerine fen bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazların sınırları işaretlenmiş fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Aynı şekilde keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, gösterilen sınırlar işaretlenmiş, dayanak tüm tapu kayıtları ile mera vergi kaydının kapsamlarını yöntemince belirtir, kadastro paftası ile (3) numaralı mera parseli krokisini çakıştırmalı şekilde gösteren, çekişmeli taşınmaz ile mera olan taşınmazlarının konumunu ve aralarındaki ilişkiyi çizilecek yan kesit krokileriyle gösteren ayrıntılı rapor alınmalıdır. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi yönünden gerekli görülmesi halinde taraflar arasındaki tüm davaların da dayanak kayıtlar veya ada bazında birleştirilmesine gerek olup olmadığı, düşünülmeli bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.