YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6888
KARAR NO : 2014/10733
KARAR TARİHİ : 29.09.2014
MAHKEMESİ : İHSANİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/01/2012
NUMARASI : 2006/31-2012/3
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında H. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu ..ada.. parsel sayılı 20.746,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kayıtları ve vergi kaydı nedeniyle yargılama sırasında ölen davacı H.. C.., davalı S.. G.. ve müşterekleri adına payları oranında tespit edilmiştir. Davacı H.. C.., tapu kaydı, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tespitinin iptali ile davacı H.. C.. mirasçısı M.. C.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı S.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespite esas tapu kayıtlarının tam olarak davalı parseli kapsayıp kapsamadığının belirlenemediği, ancak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsaması halinde dahi çekişmeli taşınmazın 40-50 yıl önce davacı tarafından satın alındığı, davacının zilyetliğinde bulunduğu ve oğlu Mevlüt’e intikal ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davalı S.. G..’nun dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren getirtilmediği gibi, tespite esas tapu kayıtları ve davacının dayandığı 11.06.1958, 25.01.1961, 08.11.1962 ve 26.11.1974 tarihli satış senetleri de mahalline uygulanmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinin koşullarını kanıtlama yükümlülüğü davacıya ait olup, Mahkemece bu konuda yapılan araştırma da hüküm vermeye yeterli değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için davalının dayandığı tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ve tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile dayanağını oluşturan kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra taşınmaz başında elverdiğince yaşlı ve taşınmazı iyi bilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak tespite esas tapu kayıtları, davalı S.. G..’nun dayandığı diğer tapu kayıtları ve davacının dayandığı 11.06.1958, 25.01.1961, 08.11.1962 ve 26.11.1974 tarihli satış senetlerinin sınırları tek tek okunarak zemine uygulanmalı, tapu kayıtları ve satış senedinin kapsamları duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisinden uygulamayı gösterir harita ve rapor alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanların birbiri ile çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; gerektiğinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı S.. G..’nun temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.