Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/5956 E. 2013/6162 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5956
KARAR NO : 2013/6162
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sonucu Çamlıca Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 667 ada 2 sayılı 19.480,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın eşit hisse ile davalı … ile kendisine isabet ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 667 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortak murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksimde, çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği ve kimin zilyetliğinde olduğu noktasındadır. Ne varki mahkemece, bu hususta yeterince araştırma yapılmamış, soyut içerikli beyanlarla yetinilmiştir. Bu tür eksik incelemeye dayanılarak karar verilemez. 3402 sayılı … Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tarafların bildirdikleri ya da bildirecekleri tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan çekişmeli taşınmazın taksim sonucu kime isabet ettiği, taraflara birlikte ya da ayrı ayrı isabet edip etmediği, çekişmeli taşınmazın kim tarafından ne suretle kullanıldığı, uzun süredir davalı tarafından zilyet olunmasının nedenleri etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, davacı …’den 26.9.2010 tarihli keşif sırasında sehven yazıldığı anlaşılan “…” ismiyle imzaladığı “çekişmeli 667 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalıya düştüğünü kabul ettiği; uyuşmazlığın, kendi adına tespit gören dava dışı 667 ada 1 parsel ile davalı adına tespit gören çekişmeli 667 ada 2 parselin sınırının nereden geçtiği hususunda olduğunu”na ilişkin beyanı sorularak bu husus ile uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olduğu ve paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı hususları göz önünde tutulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.