Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/569 E. 2013/2113 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/569
KARAR NO : 2013/2113
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Hükmüne uyulan Yargıtay 14. Hukuk Dairesi bozma ilamında özetle; “gerek 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ve gerekse yönetmeliğin 6 ve 8. maddelerine göre düzeltme yapıldığında bu düzeltmenin bilirkişiler aracılığı ile taşınmaz başında yapılacak keşifte yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığının mahkemece denetlenmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta da 142 ve 135 parsel sayılı taşınmazlarda sınırlandırma hatası yapıldığı belirtilerek düzeltme işlemi gerçekleştirilmiş olmasına rağmen sınırlandırma hatasının neden kaynaklandığının bilirkişi raporunda açıkça belirtilmemiş, düzeltme işleminin dayanağı olan 20.6.2008 tarihli raporda sözü edilen kot farkına değinilmeden, işlemin doğru olduğundan söz edilmiş olması nedeniyle ve hükme esas alınan bilirkişi raporu yönetmeliğin 8. maddesinde öngörülen sınırlandırma hatasında hangi kriterlerin esas alınacağına dair hususları içermediğinden yetersiz olduğu belirtilerek Mahkemece taşınmaz başında uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden keşif yapılarak davacının taşınmazında ne şekilde sınırlandırma hatası yapıldığı hususunun yönetmelik hükümlerine göre incelenmesi ve HUMK’nun 281. maddesi uyarınca gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işleminin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Mahkemece de hükmüne uyulan bozma ilamına uygun işlem yapma yükümlülüğü doğar. Öte yandan taraf teşkili de dava şartlarından olup, her aşamada göz önüne alınması gerekir. Mahkemece, dosya içeriğinde mevcut olan tapu kaydına göre dava konusu 135 parsel sayılı taşınmazın tapu malikleri oldukları anlaşılan … dışındakı ..ı davaya dahil edilmeden hüküm kurulmuştur. Taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu taşınmaz ile davacıya ait taşınmazın sınırlarında eylemli durumda bir değişiklik meydana gelip gelmediğinin kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamadan doğan hataların düzeltilmesine ilişkin yönetmeliğin “ölçü, tersimat veya hesaplama ve sınırlandırma hataları” başlıklı 6. maddesine göre belirlenmesi gerektiğine değinildiği halde, bozma sonrası yapılan 09.09.2011 tarihli keşif sonrası uzman bilirkişiler
… ve … tarafından düzenlenen 12.10.2011 tarihli rapor ve eki haritada taşınmazların sınırlarında eylemli durumda bir değişiklik meydana gelip gelmediği belirtilmemiş, davacının yokluğunda davalının talebi üzerine …. ile birlikte keşfe katılmayan ve taşınmazların başına gitmeyen üç harita mühendisi daha belirlenmek suretiyle bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bu raporda ise 135 ve 142 parsel sayılı taşınmazların arasındaki sınırın mahalli bilirkişi beyanlarına göre tesis kadastrosundan bu yana değişmediği belirtilmiştir. Ne var ki; dosya içeriğinden gerek bozma ilamı öncesi gerekse sonrası yapılan keşiflerde mahalli bilirkişi dinlenmediği anlaşılmaktadır. Böylesine eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu 135 parsel sayılı taşınmazın tüm tapu malikleri davaya dahil edilmeli, davaya dahil edilen tapu maliklerinden davaya karşı diyecekleri sorulup saptanmalı ve delilleri toplanmalı, bundan sonra dava konusu 135 parsel sayılı taşınmaz ile davacıya ait 142 parsel sayılı taşınmazlar başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve üç kişilik harita mühendisinden oluşan fen bilirkişisi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yeniden keşif yapılarak taşınmazların sınırlarında eylemli durumda tesis kadastrosundan bu yana değişiklik meydana gelip gelmediği duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, önceki bozma ilamında değinilen hususları içerecek şekilde bilirkişi raporu alınmalı, sonucuna göre değerlendirme yapılıp, karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı …’nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi