Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/474 E. 2013/787 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/474
KARAR NO : 2013/787
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu 130 ada 30 parsel sayılı 457.077,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacılar tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile Tozluca Köyü 130 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 24.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmın davacı …, (C) harfi ile gösterilen kısmın davacı … adına tapuya tesciline, kalan kısmın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen kısmının tarla olarak kullanılıp mera özelliği göstermediği, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 130 ada 30 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırıldığı halde mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış davacı tarafın dayandığı tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilip mahallinde yöntemince uygulanıp kapsamı belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı yöntemle bildirecekleri tanıkları, üç ziraat mühendisinden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu ve uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte davacı taraf dayanağı olan tapu kayıtlarının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunarak zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kaydın çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir. Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinde ne olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, mera parseli ile çekişmeli kısım arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, öncesinin mera olup olmadığı veya meradan yer kazanılıp kazanılmadığı, çevresinin eylemli mera olup olmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını, arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile mera parsellerinin konumlarını yan görüş krokisi ile gösterip açıklayan ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 11.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.