Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/4709 E. 2013/6170 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4709
KARAR NO : 2013/6170
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ : … 5. İCRA MAHKEMESİ

Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık …’ün İİK’nun 337/a maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün dosya arasındaki 22.04.2009 ve 11.04.2011 tarihli zabıta tutanaklarına göre sanık tarafından terk edildiği tespit edilen ve merniste kayıtlı “Şelale Mahallesi 7234 Sokak No:6 İç Kapı No:3 Kepez …” adresi dışındaki “Yükseliş Mahallesi 2119 sokak No:22 …” adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle sanık müdafiinin 28/06/2012 havale tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Ticareti terk hükümlerine muhalefet suçunun oluşabilmesi için gerekli en önemli unsurlardan biri de, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması zorunludur. Somut olayda; Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 92. maddesi yollaması nedeni ile Ceza Mahkemesi Kalem Yönetmeliğinde hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin (eski Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşlerine Ait Yönetmeliği) 36. maddesi gereğince, “dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.” hükmü dikkate alınarak dosyanın incelenmesinde; şikayete dayanak yapılan … 4. İcra Müdürlüğünün 2008/19537 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emrinin “Yükseliş Mahallesi 2119 sokak No:22 …” adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, belirtilen adresin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmadığı gibi UYAP sisteminden yapılan kontrole göre mernis adresi de olmadığının anlaşılması karşısında 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre yapılmış bir tebligat bulunmadığından kesinleşmiş bir icra takibinin varlığından söz edilemeyecek olması nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- … 4. İcra Müdürlüğünün 2008/19537 esas sayılı dosyasında, ödeme emrinin Yükseliş Mahallesi 2119 sokak No:22 …” adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve mahkeme dosyasındaki 22.04.2009 ve 11.04.2011 tarihli zabıta tutanaklarına göre sanığın aynı adresteki işyerini terk ederek adresten ayrıldığının bildirildiği, buna rağmen bozma kararından sonra aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre bu defa duruşma davetiyesi tebliğ edilerek sanığın yokluğunda yargılama yapılmış ise de, sanığın üzerine atılı ticareti terk suçunun özelliği dikkate alındığında, bu suçtan dolayı yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin sanığın terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğinin usulüne uygun olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, zira terk edilen adrese bu şekilde yapılan tebligatın zaten sanığın eline geçmeyeceğinin şikayetçi ve hatta mahkeme tarafından da öngörülmekte olduğu, Anayasa’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı göz önünde bulundurularak, ticareti terk hükümlerine muhalefet suçlarında duruşma davetiyesinin ya da mahkeme kararının, terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligatı geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı, hal böyle olunca tespit edilecek adresine usulüne uygun olarak (Tebligat Kanununun 35. maddesi dışında) duruşma davetiyesinin tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Ticareti terk suçu aynı iş yeri ile ilgili olarak aynı yetkilisi/yetkilileri tarafından ancak bir kez işlenebilen bir suç olup, dosya içerisinde bulunan … 5. İcra Mahkemesinin 2010/703 Esas, 2010/1390 sayılı kararı ile aynı suçtan üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında farklı müşteki tarafından farklı icra takip dosyasına dayalı olarak yapılan iş bu şikayet nedeni ile açılan dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK 43. maddesinin ikinci fıkrasının atfı ile birinci fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmediği hususlarının tartışılması için anılan dosyalar getirtilip incelenmeden ve adı geçen sanığa ait olduğunun tespiti halinde dosyaların birleştirilmesi gerektiği düşünülmeden eksik araştırma ile mahkumiyet kararı verilmesi,İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 04.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.