Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/461 E. 2013/1411 K. 27.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/461
KARAR NO : 2013/1411
KARAR TARİHİ : 27.02.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kayabaş Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 300 ada 60, 313 ada 12, 313 ada 17, 293 ada 23, 290 ada 3 ve 166 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 1352.88, 1883.59, 5613.52, 1681, 1158.25 ve 3608.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 142 ada 1, 313 ada 18, 317 ada 21 parsel sayılı sırasıyla 3761.97, 13976.65 ve 3446.51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 291 ada 1, 167 ada 11 parsel sayılı sırasıyla 10026.52, 2588.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 166 ada 2, 291 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 3254.90 ve 3903,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 230 ada 11 ve 291 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 2682,30 ve 1400,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 148 ada 83 parsel sayılı 15186,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar … ve … adlarına, 291 ada 12 parsel sayılı 23846.57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar … ve … adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, 142 ada 1 ve 300 ada 60 parsel sayılı taşınmazlara devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına, davacı … 142 ada 1 parsel, 313 ada 12, 17, 18 parsel; 293 ada 23 parsel, 290 ada 3 parsel, 291 ada 1, 12 parsel 166 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı … … 230 ada 11 parsel ve 148 ada 83 parsel, 300 ada 60 parsel, 142 ada 1 parsel, 313 ada 12, 17, 18 parsel, 293 ada 23 parsel, 290 ada 3 parsel, 291 ada 1, 291 ada 2 ve 3 parsel, 12 parsel, 166 ada 2 ve 3 parsel, 167 ada 11 parsel, 317 ada 21 parsel sayılı taşınmazlara miras yoluyla gelen hakkı bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı …’ın davasının reddine, davacı … … ve davacı Hazine’nin davasının kısmen kabulüne, 300 ada 60 parsel, 313 ada 12 parsel, 293 ada 23, 291 ada 12 parsel, 166 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, 313 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların davacı Hazine adına, 148 ada 83 parsel, 230 ada 11 parsel, 290 ada 3 parsel, 291 ada 1, 2 ve 3 parsel, 167 ada 11 parsel ve 317 ada 21 parsel sayılı taşınmazların … mirasçıları adına, 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1744,18 metrekarelik bölümünün … mirasçıları adına, aynı fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 2180,79 metrekarelik bölümünün yeni bir parsel numarasıyla davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından 300 ada 60 parsel ve 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak, davacı … tarafından 142 ada 1 parsel, 313 ada 12, 17, 18, 293 ada 23 parsel, 290 ada 3 parsel, 291 ada 1, 12 parsel 166 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, davalı … tarafından 291 ada 1 parsel ve 167 ada 11 parsele yönelik olarak, davalı … tarafından 290 ada 3 parsele yönelik olarak, davalılar … ve …’nin her ikisi tarafından ise 142 ada 1 parsel, 148 ada 83 parsel, 230 ada 11 parsel, 291 ada 2, 3 parsel ve 317 ada 21 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz etme yetkisi davanın taraflarına aittir. Davalılar … ve …, çekişmeli 291 ada 2 ve 3, 230 ada 11 ve 148 ada 83 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki olmadıkları gibi bu parsellere yönelik bir davaları da bulunmadığından söz konusu taşınmazlara ilişkin davada taraf sıfatları bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davalılar … ve …’nin, çekişmeli 291 ada 2 ve 3, 230 ada 11 ve 148 ada 83 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz inceleme isteklerinin REDDİNE,
2- Çekişmeli 300 ada 60 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükümde kararın 46. sayfasının sondan 3. paragrafında aynı ada ve parsel numarası ile gösterilen ve temyize konu edilmeyen 110,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın parsel numarasının maddi hata sonucu 4 yerine 60 yazılmış olmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunmasına ve dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine’nin çekişmeli 300 ada 60 parsel sayılı taşınmaza yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kararın 46 sayfasının sondan 2. paragrafında 1352,88 metrekare yüzölçümündeki 300 ada 60 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün ONANMASINA,
3- Çekişmeli 166 ada 2 ve 3, 291 ada 12, 293 ada 23, 313 ada 12 ve 313 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı …’ın 166 ada 2 ve 3, 291 ada 12, 293 ada 23, 313 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, söz konusu taşınmazlara ilişkin hükmün ONANMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının mahsubu ile bakiye 3.15 TL harcın davacı … Dalkılıç’dan alınmasına,
313 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ayrıca 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz edenin sıfatına göre davacı …’ın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Kadastro Hakimi doğru sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurmak zorundadır. Mahkemece dava konusu taşınmazların ham toprak niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği dosya kapsamından, gerekçeli karardan ve hükümden anlaşıldığı halde hükme “Hazine” adına yazılmaması isabetsiz olup bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükümde kararın 49. sayfasında üstten 3 ve 4. paragraflarının 3. satırındaki “vasfı ile” ibaresinden hemen sonra gelecek şekilde “Hazine adına” ibaresinin yazılması suretiyle ve 313 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA,
4- Çekişmeli 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün imar ihyasının tamamlanmadığı, bu bölümde davacı ve davalı şahısların ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davacı … ve davalılar … ve …’nin temyiz itirazları yerinde değildir.
(A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; bu yerin tarım arazisi olduğu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, ayrıca davacı …’ın taşınmaz üzerinde ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiğinden davacı Hazine’nin bu yöne değinen temyiz itirazları ile davacı …’ın tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalılar … ve …’nin (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyizine gelince; dava konusu taşınmazın tespitinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalıların miras bırakanları … adına yapıldığı, keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tesbit bilirkişileri ve davacı … tanıkları da dahil olmak üzere tüm tanıkların dava konusu taşınmazın … ile ilgisinin olmadığını beyan ettikleri dosya kapsamından anlaşılmış olmasına, davacı … da taşınmazın ortak miras bırakan …’den geldiğini kanıtlayamadığına göre davanın reddine, tespit gibi tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin belirtilen yüzölçümleri toplamının, taşınmazın kadastro sırasında tespit edilen yüzölçümünden fazla olmasının infazda kuşku yaratacağının göz önüne alınmamış olması da isabetsizdir. Davalılar … ve …’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA,
5- Çekişmeli 290 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı …’ın taşınmaz üzerinde ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiğinden temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı …’nin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece dava konusu taşınmazın …’den kaldığı, mirasçılar arasında terekenin paylaşılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın …’ye ait olduğunu, onun zilyetliğinde bulunduğunu, … ile ilgisini bilmediklerini söylemişler, tespit bilirkişileri taşınmazın Tevfik Ören yeri olduğunu bildiklerini, ancak … ve çocuklarının zilyetliğinde olduğunu gördüklerini beyan etmişler, davacı … tanığı …ise taşınmazın …’den kaldığını bildiğini belirtmiştir. Mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması sebebiyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, daha önce dinlenen tanıklar, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraflarca yeniden gösterilecek tanıklar ile yeniden keşif yapılarak taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; …’nin …’den dolayı mirasçı olan çocuklarından bir kısmına pay verilmemesi ve paylar toplamı paydaya eşit olmayacak şekilde infazı olanaksız hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı …’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 290 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA,
6- Çekişmeli 291 ada 1 parsel ve 167 ada 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı …’ın 291 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiğinden temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı …’nin 291 ada 1 parsel ve 167 ada 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazların tespitinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı … adına yapılmış olup, keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tesbit bilirkişileri ve tanıkların dava konusu taşınmazların … ile ilgisinin olmadığını, …’nin sağlığında dahi davalı tarafından kullanıldığını beyan ettikleri dosya kapsamından anlaşılmış olup davacı …, taşınmazın ortak miras bırakan …’den geldiğini kanıtlayamadığına göre davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı …’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 291 ada 1 ve 167 ada 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün BOZULMASINA,
7- Çekişmeli 317 ada 21 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava konusu taşınmazda hiç kimsenin zilyetliğinin bulunmadığı, tarım arazisi niteliğinin olmadığı dosya kapsamı ile belirlenmiştir. Davacı Hazine’nin bu parsele yönelik bir davası ve davadan sonra müdahalesi de olmadığı gibi, olayda 3402 sayılı Kanun’un 30. maddesinde öngörülen re’sen araştırmayı gerektiren haller de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; …’nin …’den dolayı mirasçı olan çocuklarından bir kısmına pay verilmemesi ve paylar toplamı paydaya eşit olmayacak şekilde infazı olanaksız hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalılar … ve …’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 317 ada 21 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA, 27.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.