Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/4446 E. 2013/4823 K. 03.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4446
KARAR NO : 2013/4823
KARAR TARİHİ : 03.05.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kandahar Mahallesi çalışma alanında bulunan 455 ada 11 parsel (eski 173 ada 1 parsel) sayılı 12530 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Beşir Çakan adına tespit ve tescil edilmiştir. 22.05.2003 tarihinde yapılan ifrazla 455 ada 11 parsel oluşmuştur.15.09.2003 tarihli satışla …, 05.6.2006 tarihinde yapılan satışla davalı … tapu maliki olmuştur. Davacı, tapu kaydına dayanarak taşınmazın tapusunun iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkeme,kadastro mahkemesinin 1957/6 Esas, 1998/54 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, HMK. m.303 maddesinde düzenlenen kesin hükmün varlığı için her iki davanın tarafları, konusu ve dava sebeplerinin aynı olması zorunlu olup, somut olayda; mahkemece kesin hüküm olarak kabul edilen Kadastro Mahkemesinin anılan ilamında eldeki dosya davacısı …’nın taraf sıfatı olmaması nedeniyle sözü edilen ilamın kesin hüküm niteliğinde bulunduğundan söz edilemez. Ne var ki, dava konusu 455 ada 11 sayılı parselin geldisini oluşturan 173 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 03.02.1999 tarihinde kesinleştiği halde dava 02.06.2010 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibarı ile 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde de öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, açıklandığı şekilde dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de; red kararı sonucu itibarı ile doğru olduğundan hükmün gerekçesi açıklandığı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
03.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.