Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/4352 E. 2013/4656 K. 30.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4352
KARAR NO : 2013/4656
KARAR TARİHİ : 30.04.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVACILAR : … MİRASÇILARI
DAVALILAR : HAZİNE, …
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazların öncesinin ne olduğu, davacının kimden hangi tarihte satın aldığı, önceki maliklerin zilyetliğinin süresi ve sürdürülüş biçimi, 2799 sayılı parselin davacı … tarafından oğulları … ve …’e hangi tarihte bağışlandığı, davacı … … hakkında belgesiz zilyetliğine dayalı olarak taşınmaz tespit edilip edilmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların payları oranında … mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece, kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara ait olduğu ve tespit maliklerinin zilyet bulunduğu kabul edilerek davacı … … mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı … … tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tescil davası sırasında çekişmeli taşınmazlar için tutanak düzenlenmesi nedeniyle dava Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı taraf yargılama sırasında vergi kaydına da dayanmıştır. 28.05.2012 tarihinde yapılan keşifte beyanları alınan tanıklar; davacının dayandığı 124 tahrir numaralı vergi kaydının 2799 parsele, 146 tahrir numaralı vergi kaydının 2804 parsele, 171 tahrir numaralı vergi kaydının 2803 parsele ait olduğu belirtilmiş, 2699 parselin ise vergi kaydı kapsamında kalıp kalmadığı açıklanmamış, mahkemece vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazların tamamını kapsadığı benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan … Köyüne ait parsellerin tutanak ve dayanak kayıtları tesisinden itibaren getirtilerek kayıt uygulaması denetlenmemiş; vergi kayıtlarında yazılı sınırlar tek tek okunup saptanmadan ve bu konuda yeterli araştırma yapılmadan kayıtların taşınmazlara uydukları kabul edilmiş; kayıt uygulamasını ve kapsamını gösterir krokili rapor alınmamış, bu kayıtlarının en az bir sınırı hali okuduğundan gayrisabit sınırlı oldukları ve kapsamlarının
./…
2013/4352-4656 S/2

miktarları ile geçerli bulunduğu, taşınmazlara uyduğunun kanıtlanması halinde kayıt ve miktar fazlası bölümler yönünden Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm taşınmaz iktisap edilebileceği dikkate alınmamıştır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle … Köyü çalışma alanında kalan tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile bu komşu taşınmazlara uygulanan kayıtlar tesisinden itibaren getirtilerek dosya ikmal edilmeli; bundan sonra, taşınmazlar başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişiler yardımı ve fen bilirkişisi eli ile dayanılan vergi kayıtlarının hudutları tek tek okunarak zemine uygulanmalı; hudutlar zeminde ayrı ayrı göstertilmeli; kayıtların kapsamı duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlenmeli; uygulamada komşu parseller ve dayanak kayıtlarından da faydalanılmalı; fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı ve kayıtların kapsamını gösterir denetime elverişli harita ve rapor alınmalı; dayanak vergi kayıtlarının sabit sınırlı olmadığı, miktarı ile geçerli bulunduğu, miktar fazlasının zilyetlik ile kazanılabileceği ancak, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14. maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği gözetilerek ve davacı … mirasçılarına tercih hakları hatırlatılarak 14. madde de öngörülen miktar kısıtlamasına uygun olarak belirlenecek taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin davacılar adına payları oranında, belirtilen kapsam dışında kalan bölümlerin ise Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.