Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/4279 E. 2013/4509 K. 26.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4279
KARAR NO : 2013/4509
KARAR TARİHİ : 26.04.2013

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu Mescitli Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 67 parsel sayılı 395,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarafların kök murisi … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin olup, davacının tek başına tereke adına tapu iptal ve tescil istemiyle dava açması mümkün olmayıp; bir mirasçı, diğer mirasçıya karşı miras payına yönelik dava açmasına hukuki engel bulunmamaktadır. Somut olayda, dava konusu taşınmazın miras bırakan …’dan kaldığı, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiş olup bu yön temyiz eden davalının da kabulündedir. Ne var ki davalı taraf, … mirasçıları arasında tüm mirasçıların katılımı ile rızai ve geçerli bir paylaşma yapıldığını ve taşınmazın kendisine kaldığını kanıtlayamamıştır. Her ne kadar, davacı … taşınmazın … mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmış ise de, çoğa ilişkin isteğin, miras payına karşılık gelen “azı” da içerdiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacı …’in de … mirasçısı olması nedeniyle, kendisine düşen miras payı ile sınırlı olarak adına tescile karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi; kabule göre de, hükmün gerekçesinde … mirasçıları adına payları oranında tescile karar verildiği belirtildiği halde, taşınmazın ölü kişi olan … adına tescile şeklinde hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.