Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/3102 E. 2013/3570 K. 11.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3102
KARAR NO : 2013/3570
KARAR TARİHİ : 11.04.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 132 parsel sayılı 47.503,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, irsen intikal ve pay satın alma nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı …, kendisine ait komşu 130 parsel sayılı taşınmazın eksik ölçüldüğü ve bu eksikliğin davalıya ait taşınmazda kaldığı iddiasıyla tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı ve davasını başka delillerle de ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 17.09.2012 tarihli keşif ara kararında, anılan hususlara tam riayet edilmemiştir. Bununla birlikte keşif avansını yatırması için davacıya çıkartılan muhtıra, eksik nitelikte bulunan 17.09.2012 tarihli keşif ara kararındaki hususları dahi içermemektedir. Ayrıca 19.12.2012 tarihinde yapılmasına karar verilen keşfe ilişkin gerekli avansı yatırmak üzere davacıya iki haftalık süre verildiği halde buna ilişkin muhtıra kendisine 14.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla ortada, yöntemine uygun verilmiş bir kesin sürenin varlığından söz edilemez. Bu haliyle usul ve yasaya aykırı ara kararı ve muhtıraya dayanılarak davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde ilgisine iadesine, 11.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.