YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2950
KARAR NO : 2013/5417
KARAR TARİHİ : 14.05.2013
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 41, 107 ada 5,111 ada 3, 112 ada 2, 230 ada 1, 192 ada 10, 226 ada 2 parsel sayılı 8607,97, 5267,62, 4172,67, 606,91, 6112,44, 17910,50, 3860,90 ve 2051,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağış nedeniyle davalı …, 108 ada 1 parsel sayılı 2738,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve 113 ada 2 parsel sayılı 1393,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın dava konusu edilen 1/2 payı davalı … 1/2 payı ise dava dışı … adına tespit edilmiştir. Davacı …, dava konusu ettiği taşınmazlar ile payın babası …’dan intikal ettiği ve kendisinin de miras hakkı olduğu iddiasına dayanarak payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı …, dava konusu taşınmazların babası …’dan intikal ettiğini ve taksim edilmediğini iddia etmiş, davalı …, çekişmeli 101 ada 41, 107 ada 5, 109 ada 6, 111 ada 3, 112 ada 2, 192 ada 10, 226 ada 2 ve 230 ada 1 parsel sayılı taşınmazların eşi davalı …’ın babası … tarafından kendisine ölmeden 1 yıl önce senetle bağışlandığını savunmuştur. Mahkemece, sözü edilen çekişmeli taşınmazların davalı …’a bağışlandığı ve onun zilyetliğinde bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de bağış, tek taraflı bir işlem olup, geçerli olması için zilyetliğinin devri de zorunludur. Tapusuz taşınmazlarda mülkiyet, zilyetliğin devri ile intikal eder. Davalı …’ın 10.08.2010 tarihli celsede alınan beyanından, zilyetliğin Hakkı’nın sağlığında iken davalıya teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu taşınmazlar, Hakkı’nın ölümünden sonra, mirasçı olmayan davalı … kullanımına geçmiş olsa bile zilyetlik süresi, zilyetlik sonradan terk edildiği için 20 yıla da ulaşmamış ve davalı … lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde yazılı koşullar oluşmamıştır. Hal böyle olunca, sözü edilen parsellerin … mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile yukarıda sözü edilen parsellerle ilgili hükmün BOZULMASINA,
2) Mahkemece nizalı 113 ada 2 ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, müşterek muris Hakkı’dan intikal ettiği taksim sonucu davalı …’a kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de bu taşınmazların müşterek muris Hakkı’dan intikal edip etmediği konusunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davalı …’ın beyanları çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu hususunda yeterli açıklık içermemektedir. Diğer taraftan, bazı mahalli bilirkişiler 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinin 3. kişiye ait olduğunu belirtmişlerdir. Mahkemece, 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olan 1/2 payı ile 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarafların müşterek murisi ‘dan gelip gelmediği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle taraflardan 113 ada 2 ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin iddia ve savunmaları açıklattırılmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, çekişmeli pay ve taşınmazın müşterek muristen kalıp kalmadığı açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalıdır. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile çekişmeli 113 ada 2 ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.