Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/2306 E. 2013/2408 K. 25.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2306
KARAR NO : 2013/2408
KARAR TARİHİ : 25.03.2013

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Dava konusu E.. Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ekilemez arazi niteliği ile tescil harici bırakılmıştır. Davacılar B.. D.., H.. D.., F.. Y.. dava konusu taşınmazın babaları Hamza’dan kaldığı iddiasıyla, davacı İ.. D.. ise taşınmazı diğer davacılar ile birlikte kullandıkları, taşınmazı imar ve ihya ettikleri iddiasıyla taşınmazın H.. D.. mirasçıları ile İ.. D.. adına müşterek tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan inceleme ve araştırma da yeterli değildir. Dava konusu taşınmaz 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ekilemez arazi olarak tescil harici bırakılmıştır. Davacılar, B.. D.., H.. D.. ve F.. Y.. dava konusu taşınmazın kök murisleri Hamza’dan kendilerine kaldığı, davacı İ.. D.. ise diğer davacılar ile birlikte müşterek olarak taşınmazı kullandığını iddia ederek dava açmışlardır. Davacılar, B.. D.., H.. D.. ve F.. Y..’in dava dilekçesinden dava konusu taşınmazı kendi adlarına mı yoksa tereke adına mı tescilini istedikleri anlaşılmamaktadır. Öncelikle davacılar B.. D.., H.. D.. ve F.. Y..’in dava dilekçeleri açıklattırılarak taşınmazın kendi adlarına mı yoksa kök muris Hamza adına mı tescili talep ettikleri hususu sorulmalı, davacıların kendi adlarına tescil istemeleri halinde iştirak halinde mülkiyette mirasçıların zorunlu dava arkadaşı olmaları nedeniyle taraf koşulu sağlanmadığından davanın reddine karar verilmesi, tereke adına tescili talep etmiş iseler H..D..’ın diğer mirasçılarının da muvafakatinin ya da terekeye mümessil tayini ile taraf koşulunun sağlanması gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadığı gibi, davacı İ.. D.. taşınmazı diğer davacılar ile birlikte müşterek olarak kullandığını beyan etmiş olup, iddiasına göre diğer davacılar ile arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı halde, bu davacı yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın aynı gerekçe ile reddedilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.