Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14592 E. 2014/196 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14592
KARAR NO : 2014/196
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : AYBASTI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2008/117-2013/118

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y..M.. çalışma alanında bulunan …. ada 4, 5, 6 ve… ..ada 19 parsel sayılı sırasıyla 1.206,39, 1.222,23, 1.827,33 ve 617,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı T.. A.. adına, 4 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar A.. A.. ve müşterekleri adına….ada 19 parsel sayılı taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı T.. A.., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davacı H.. A.. 511 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı T.. A..’nun ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı H.. A.. ve dahili davacıların kendilerine verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde eksik keşif avansını yatırmadıklarından 3402 sayılı Yasa’nın 36/1. maddesi gereğince keşif delilinden vazgeçmiş sayıldıkları, bu sebeple davanın ispat edilemediği gerekçesi ile reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, mirasçı M.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içinde gereği yerine getirilmediği, 3402 sayılı Yasa’nın 36/1. maddesi gereğince davacı tarafın keşif delilinden vazgeçmiş sayıldıkları ve mevcut delillerle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmiş olması ve yapılması öngörülen keşfin gün ve saatinin belirlenmesi zorunludur. Bundan sonra belirlenen keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra verilen keşif kararı üzerine davacı T.. A.. belirlenen 282,62 TL masrafı 26.05.2009 tarihinde mahkeme veznesine yatırmış, olmasına rağmen mahkemece keşif yapılamayarak bir kaç kez ertelenmiştir. Son alarak 06.05.2013 tarihli ara kararı ile davacı tarafa gider avansı adı altında kalemler halinde gösterilen eksik 551,60 TL’yi yatırmaları için tebliğ tarihinden iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde 3402 sayılı Yasa’nın 36/1. maddesi gereği keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtarı yapılmış; ancak keşfin yapılacağı gün ara kararda belirlenmemiştir. Dava, gider avansını düzenleyen 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihinden önce açılmış olmakla davanın açıldığı tarihte dava şartı olmayan gider avansının yatırılmamış olmasının davacı aleyhine sonuç doğurması mümkün olmadığı gibi, somut olayda ara kararla istenilen masrafın, 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesinde düzenlenen delil avansı karşılığı olarak 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca dayanılan keşif deliline ait olup, önce yatırılan masrafa ek olduğu kuşkusuzdur. Ancak, keşif günü belli edilmemiş olduğundan ara kararının usulüne uygun olduğunun kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle keşif gün ve saati belirlenmeli, bundan sonra davacı tarafa eksik keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi halinde mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.