YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14544
KARAR NO : 2014/743
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
MAHKEMESİ : YILDIZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2012
NUMARASI : 2011/225-2012/269
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 44 ve 60 parsel sayılı 85.712,20 ve 32.7202,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ile T.. Köyü 135 ada 131 parsel sayılı 85.412,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Y.. Ö.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 103 ada 44 parsel sayılı taşınmazın, 103 ada 60 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 479,04 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ve 135 ada 131 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 23.612,55 metrekare bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, çekişmeli Ç.. Köyü 103 ada 44 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Yapılan keşif, dinlenen tanık ve mahalli ve tespit bilirkişilerinin beyanlarına göre; çekişmeli taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunmadığı, sadece taşınmazın kenarına birkaç adet sögüt ağacı dikildiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Ç.. Köyü 103 ada 44 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün BOZULMASINA,
2- Davacı 12.07.2011 tarihli dava dilekçesi ile Ç.. Köyü 103 ada 60 parsel sayılı taşınmazı dava etmemiştir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle sayısı belirtilen parselin ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği göz ardı edilmek suretiyle mahkemece bu taşınmaz bakımından da davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile Ç.. Köyü 103 ada 60 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün BOZULMASINA,
3- Davacı Y.. Ö.., T.. Köyü 135 ada 131 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Ancak; mahallinde yapılan keşifte, dinlenen tüm mahalli, teknik bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın davacının murisi A..O.. Ö..’den intikal ettiğini, terekesinin taksim edilmediğini, tüm mirasçıların hak sahibi olduğunu beyan etmişlerdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. ve 702. maddeleri gereği, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Buna göre ancak, bir mirasçı özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açarsa, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle dava yürütülür. Öte yandan, bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların da paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur. Terekeye dahil olan, elbirliği ile mülkiyete tabi taşınmazlarda, mirasçılardan biri, kendi adına tescil talebiyle 3. kişiye karşı dava açamaz. O halde davacı Y.. Ö..’in bu davayı tek başına açmaya hak ve yetkisi olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Tat Köyü 135 ada 131 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün BOZULMASINA 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.