Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14510 E. 2014/5015 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14510
KARAR NO : 2014/5015
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2012/8-2013/157

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davalılar vekili Avukat Y. A. ile aleyhine temyiz istenilen M.. Ö.. vekili Avukat Y.R. Ç. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan. ada 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı 5.302.72, 3.462.05, 3.399.28 ve 2.375.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar Ü.. K.. ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı M.. Ö.., askı ilan süresi içinde miras yoluyla gelen hakka ve taksim yapılmadığı iddiasına dayanarak Kadastro Mahkemesine dava açmış, yargılama aşamasında ise taksimen kendisine düşen taşınmazların 2/B alanında kalması nedeniyle taksimin geçersiz sayılmasını talep etmiştir. Mahkemece, istemin yenilik doğurucu hüküm almayı gerektirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile M.. Ö.. mirasçıları adına payları oranında tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Ü.. K.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; muris Mehmet oğlu Musa terekesinin taksim edildiği ve bu taksime göre mirasçılarının kendilerine düşen yerleri kullandığı, davacıya taksimen düşen yerlerin ise 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi kapsamında kalan yerler içinde kaldığı diğer mirasçıların payına düşen yerlerde bu tür bir yasal kısıtlama durumunun olmadığı, davacıyı taksimi kabule zorlamanın hakkaniyete ve hukukun genel prensiplerine aykırı olduğu gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya kapsamına ve davacı taraf beyanlarına göre davaya konu taşınmazların tarafların ortak kök murisi Mehmet oğlu Musa’dan kaldığı, ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf; taksimen kendisine düşen yerler ile kardeşi Ali’nin miras payından takas yolu ile aldığı yerlerin 2/B maddesi kapsamında kalması nedeniyle kadastro tespitinden önce yapılan taksimin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Buna göre uyuşmazlık, tespitten önce yapılan paylaşmanın geçerli olup olmadığı, geçerli bir paylaşma var ise kadastro tespiti sırasında bozulup bozulmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava askı ilan süresi içinde açılmış olup, yukarıda Kadastro Mahkemesince; uyuşmazlığın çözümünün yenilik doğurucu hüküm olmayı gerektirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmek suretiyle uyuşmazlık Asliye Hukuk Mahkemesine devredilmiştir. Belirtilen niteliği itibarı ile kadastro tespitinden önceki hukuki durumun tespiti yönünden yenilik doğurucu
hüküm gerekmediğine göre uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Mahkemesi görevli olduğundan önceki görevsizlik kararı yerinde olmayıp, kamu düzenine ilişkin görev hususu re’sen göz önüne alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafdan alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.