Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14483 E. 2014/340 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14483
KARAR NO : 2014/340
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/390-2013/466

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, çalışma alanında bulunan 103 ada 19 parsel sayılı 4.403,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A..Z.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. K.., maliki bulunduğu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu 103 ada 19 parsel sayılı taşınmaz arasındaki yolun paftasında zeminden farklı yerde gösterildiği, bu sebeple 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak zemindeki yolun paftasında fiili duruma göre düzeltilmesi için 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay’ca davalı A..Z..’a delillerini bildirmesi için süre verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişme konusu 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 17.05.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen 360,74 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı A..Z.. adına olan tapu kaydının iptaline, bu bölüm ile aynı fen bilirkişisi raporunda (K) harfi ile gösterilen 220,19 metrekare yüzölçümündeki yolun davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı R.. K.. vekili tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
Davacının dava konusu ettiği yerlerin bir bölümü kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilmiş olup bu bölüme ilişkin dava TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin TMK’nın 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkin davalarda TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise; TMK’nın 713/3. fıkrası gereğince dava, yasal hasım durumunda bulunan Tüzel Kişiliği’ne yöneltilmekle yetinilmiş, davada yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan Hazineye ise dava yöneltilmeyerek taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece sağlıklı bir sonuca varılması için; öncelikle Hazinenin davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan Hazineden davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek toplanacak deliller sonucunda karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.