Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14425 E. 2014/3856 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14425
KARAR NO : 2014/3856
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : SARIVELİLER SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2011/92-2013/74

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda G.Kasabası, E. Mahallesi çalışma alanında bulunan . ada 5 parsel sayılı 177,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeni ile davalı M.. E. oğlu A.. B.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Ali oğlu A.. B.., taşınmazın miras bırakan A.B.’dan intikal ettiği ve paylaşım yapılmadığı iddiası ile tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında davacı vekili taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın tamamı 168 pay kabul edilerek 18 payının davacı adına, 150 payının da davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın kök muris A.B.’dan intikal ettiği ve paylaşılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Davacı taşınmazın murisi A.B.’dan intikal ettiğini ileri sürerek önce miras payına ilişkin talepte bulunmuş, daha sonra yargılama sırasında ise talebini tereke adına değiştirmiş ise de, 01.05.1966 tarihinde ölen muris A.B.’ın terekesi el birliği ile mülkiyet şeklindedir. Davalı A.. B.. miras bırakan A.B.’ın mirasçısı olmayıp 3. kişi durumundadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacıya diğer mirasçıların davaya katılımını sağlaması veya muvafakatlarını alması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma
doğrultusunda tüm deliller toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.