Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14365 E. 2014/3846 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14365
KARAR NO : 2014/3846
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/429-2013/286

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. E.. vekili dava dilekçesinde; Ç. Köyü’nde bulunan ve dilekçesinde sınırlarını belirttiği yaklaşık 12.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 25 yılı aşkın zamandır müvekkilinin zilyet ve tasarrufunda olduğunu belirterek taşınmazın müvekkili adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 03.12.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 19542,03 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın TMK. 713/1 maddesi uyarınca, tescili istemi ile açılmıştır. Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmalarının 14.04.1973 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında “boşluk” olması nedeni ile tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Davacı M.. E.. ise, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinin boşluk olduğunu, davacının boşluktaki taşları 6 ay içinde temizleyerek tarla haline getirip 1980 yılından itibaren taşınmazı tarla olarak kullanmaya başladığını beyan etmişler; keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda taşınmazın 23-25 yılı aşkın süredir tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı belirtilmiş, orman mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen ve hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları gibi belgelere dayanılarak hazırlanan raporda ise taşınmazın en son 1999 tarihli hava fotoğrafında üzerinde tarımsal faaliyet yapılmayan boş alan olduğu, bu verilere göre taşınmazın 2000 yılından sonra tarla olarak kullanılmaya başlandığı belirtilmiştir. Böylece dosyada toplanan deliller arasında çelişki meydana gelmiş olup mahkemece bu çelişki üzerinde durulmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için,
öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisi, önceki keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar hazır olduğu halde taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalı çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğin ne zaman başladığı konusunda ve ne şekilde gördürüldüğü tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri alınmalı, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan da aynı hususlara ve taşınmazın şimdiki niteliğine ilişkin ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden taşınmazın konumunu bilgisayar programı aracılığı ile uydu ve hava fotoğraflarına aktarması istenmeli; fotogrametri ya da jeodezi uzmanı bilirkişilerden yukarıda belirtilen nitelikteki hava fotoğraflarının stereoskop ile incelenmesi sonucu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesinde hangi nitelikte olup, imar-ihya edilip edilmediği edilmiş ise ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, dava tarihinden en az 20 yıl önce tarım arazisi niteliğine kavuşmuş olup olmadığı hakkında ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.