Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14236 E. 2014/329 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14236
KARAR NO : 2014/329
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : SİVEREK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2013/203-2013/511

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca Siverek Belediye Başkanlığının talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında C..M..çalışma alanında bulunan ve tapuda Hazine adına kayıtlı olan 782 parsel sayılı 212.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 122.243,41 metrekare yüzölçümlü olarak tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Siverek Belediye Başkanlığının talebi üzerine Kadastro Müdürlüğünce 782 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünde teknolojik yöntem farklılığından kaynaklı hata olduğu gerkçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi gereği düzeltme işlemi yapılmıştır. Mahkemece yapılan işlemin doğru olduğu kabul edilerek davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş ise de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda kadastro paftası ile 41. madde uygulaması ile oluşturulan düzeltme haritası kenar uzunlukları çakıştırılarak sınırlar belirtilmemiş, çekişmeli taşınmazın yüzölçümündeki artışın neden kaynaklandığı, teknolojik yöntem farklılıklarının neler olduğu ve hatanın nereden kaynaklandığı denetime açık olarak gösterilmemiştir. Yetersiz rapora dayanılarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, düzeltme işlemi sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalı ve bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Bundan sonra mahallinde, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler, otrofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işlemini denetlemesi istenmelidir. Alınacak fen bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların yüzölçümleri ya da sınırları itibariyle zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işlemi sırasında hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklanmalı, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılara yer verilmelidir. Ayrıca fen bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazı, komşu parselleri ile birlikte konumunu gösterecek şekilde tesis kadastrosu ve düzeltme işlemi sonucu oluşan haritaların hava fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto üzerinde çakıştıran denetime elverişli harita düzenlenmesi istenmelidir. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değerlendirme yapılırken 3402 sayılı Kanun’un 41. maddesi uygulamasına dair yönetmeliğin 15. maddesindeki ”Orman, mera, kamu taşınmazları, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki genişletmeye elverişli yerlere sınırı olan taşınmazlar ile kadastrosu ya da kadastro sonrası sınırları hükmen belirlenerek kesinleşmiş olan parsellerdeki sınırlandırma hatası düzeltilemez. Mahkeme hükmü kapsamı dışında kalan hatalar bu yönetmelik hükümlerince ve ilgili mevzuatına göre düzeltilir.” hükmü gözetilmelidir.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın ilk tesis kadastrosu sırasında belirlenen yüzölçümü 212.000,00 metrekare iken ile düzeltme işlemi sonucu yüzölçümü 122.243,41 metrekare olarak belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki bu farkın nedenlerini açıklamak için yeterli olmadığı gibi yapılan inceleme, araştırma ve alınan bilirkişi raporları yukarıda açıklanan yönteme de uygun değildir. Mahkemece, ilk tesis kadastrosuna ait denetime elverişli netlikteki ölçü krokisi, hesap çizelgesi, eski tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto getirtilmemiş, ilk tesis kadastrosu paftası ile düzeltme işlemi sonucu hazırlanan haritasının kenar uzunlukları çakıştırılmamıştır. Bilimsel verilerle desteklenmeyen ve denetime imkan vermeyen soyut içerikli, gerekçesiz ve yetersiz fen bilirkişi rapor ve haritasına itibar edilerek hüküm kurulamaz. O halde mahkemece önce dosya yukarıda açıklanan şekilde keşfe hazır hale getirilmeli ve bundan sonra mahallinde yöntemine uygun bir keşif yapılarak, uzman fen bilirkişiden yukarıda açıklanan yönteme uygun harita ve rapor düzenlemesi istenmeli, tesis kadastrosu sırasında tersimat hatası yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa düzeltme işlemi ile bunun nasıl düzeltildiği hususları da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.