Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14228 E. 2014/819 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14228
KARAR NO : 2014/819
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : TİRE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/76-2013/192

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında A.. Köyü çalışma alanında bulunan 252 ada 36 ve 37 parsel sayılı, sırasıyla 5946.13 ve 833.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı S.. Y.., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tapusunun iptali ve adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 252 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile davacı S.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitinden önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı S.. Y..; çekişmeli 252 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazları 1970 yılında H.. A.. isimli şahıstan satın aldığı ve o tarihten beri malik sıfatıyla zilyet olduğu iddiası ile dava açmıştır. Davalı Hazine; kadastro tespitinin ve buna dayanılarak yapılan tescil işleminin doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanakları ile tutanaklar ekindeki belgelerden taşınmazların 1960’lı yıllarda zeytincilik parseli içerisinde bırakılıp 5 yıllık süre içerisinde imar ihya edilmediği ve bu nedenle Tarım Bakanlığının 08.10.1965 tarih ve 22-975/84635 sayılı yazısı ile ilgilisinden geri alındığı açıklanmıştır. Mahkemece bu husus göz ardı edilmiş, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise tamamlanma tarihinden tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen şartların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmamış, taşınmazın üzerinde yürütülen zilyetliğin hangi tarihten itibaren ne şekilde yürütüldüğü ve taşınmazların niteliği hususunda orman bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri harita mühendisi ile fen bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınmamış, bir fen bilirkişisi ve bir ziraatçi bilirkişinin yetersiz raporu ile hüküm kurulmuştur. Ayrıca, davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden tespit ve tescil edilen yerlerin belinlenmesi adına sadece mahkeme yazı işlerinden araştırma yapılmış, kadastro ve tapu müdürlüklerinden bu hususta sorgulama yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tamamının onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilmeli, çekişmeli taşınmazlara ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan temin edilmeli, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri harita mühendisi ile üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, çekişme konusu taşınmazların konumu hava fotoğraflarında ve uydu fotoğraflarında kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle gösterilmeli, dava konusu taşınmazın niteliğinin ne olduğu hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, taşınmazın niteliği hususunda ayrıca ziraatçi bilirkişi kurulu ve ormancı bilirkişiden yöntemine uygun şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin orman, mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, davacı taraf adına kayıt ve belgesiz olarak tespit edilmiş taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince mercilerinden sorulmalı, var ise taşınmazların onaylı tutanak örnekleri getirtilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.