Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14209 E. 2014/25 K. 17.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14209
KARAR NO : 2014/25
KARAR TARİHİ : 17.01.2014

MAHKEMESİ : KOYULHİSAR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2013
NUMARASI : 2012/1-2013/5

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında E…Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu…ada 8 parsel sayılı 1.879,47 ve …ada 21 parsel sayılı 421,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle K..Ö…. adına tespit edilmiştir. Davacı A.. Ö.., çekişmeli taşınmazların müşterek muris B..Ö..’ten intikal ettiği ve mirasçılar arasında taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, “tespit malikinin tüm mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması” gereğine değinen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu …ada 8 ve … ada 21 parsel sayılı taşınmazların kök muris B… Ö… mirasçıları adına Koyulhisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/200-200 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar M.. Ö.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı Bedri’den kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı taraf satın almaya dayanmış yargılama sırasında davacı Azimet’in de kendisine düşen taşınmazı sattığını belirtmiştir. Mahkemece cevap dilekçesinde sözü edilen senetlerden dosya içerisinde bulunan 08.01.1972 tarihli satıcısı B..Ö..olan senedin temyiz dışı taşınmazları kapsadığı, temyize konu taşınmazların paylaşılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak taksim hususuna ilişkin yeterli bir araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için; paylaşmayı kanıtlama yükümlülüğünün paylaşmaya dayanan davalı tarafa ait olduğu göz önüne alınarak, davalı taraftan muristen kalan tüm taşınmazlar ve paylaşmaya ilişkin diğer delilleri sorulup belirlenerek mahallinde temyiz konusu taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, bundan sonra keşfe katılacak yerel bilirkişi ve tanıklardan miras bırakanın ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçıların veya yasal temsilcilerinin katılımıyla rızaen paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşma yapılmışsa her bir mirasçıya miras payına karşılık hangi taşınmazların veya menkul mal ya da hakların verildiği sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri kadastro tutanaklarıyla denetlenmeli, temyiz konusu taşınmazların böyle bir paylaşma varsa kime isabet ettiği, kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, bu taşınmazların davacı A.. Ö.. tarafından davalıların miras bırakanına satılıp satılmadığı, Azimet adına paylaşma nedeniyle tespit edilen başka taşınmazlar bulunup bulunmadığı belirlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde kadastro tutanak bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ondan sonra karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.