YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14193
KARAR NO : 2014/420
KARAR TARİHİ : 30.01.2014
MAHKEMESİ : DOĞANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2012
NUMARASI : 2010/325-2012/167
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1985 yılında yapılan kadastro sonucunda dava dışı Doğanşehir Belediyesi adına … ada … parsel sayısı ve 377.220 metrekare yüzölçümüyle tescil edilen taşınmaz, 1992 yılında Belediye tarafından afet evleri yeri olarak ifraz edilerek 10.827 metrekare yüzölçümünde, 12 blok ve 96 daireden müteşekkil çekişmeli …. ada …..parsel sayılı taşınmaz oluşturulmuş, 03.02.1999 tarihinde dava dışı Hazine adına kat mülkiyeti tesis edilmiştir. 170 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde yer alan B Blok zemin katta bulunan 2 nolu bağımsız bölüm tahsis sebebiyle 12.4.1999 tarihinde davalılar murisi Mustafa Şen adına tescil edilmiştir. Davacı M..K.., çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ve davalılar murisine tahsis edilen afet evlerinden B Blok zemin katta bulunan 2 nolu bağımsız bölümü 1994 yılında davacılar murisinden tapu dışı yolla satın aldığı ve zilyetliğin devrinin de gerçekleştiği iddiası ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M..K.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın Hazine adına ilk kez 03.02.1999 yılında tapuya kaydedildiği ve bu tarih ile dava tarihi arasında on yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazın ilk geldisi olan 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 1985 yılında kesinleşmiştir. Davacı kadastro parselinden ifrazen oluşan çekişmeli ….. ada …… parsel üzerindeki B Blok zemin katta bulunan 2 nolu bağımsız bölümü 1994 yılında tapu dışı yolla satın aldığını ileri sürdüğüne göre dayandığı hukuki sebebin kadastro tespitinden sonraya ilişkin olduğu kuşkusuzdur. 3402 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre kadastro öncesi sebebe dayalı olarak açılan davalara ilişkin olup, eldeki dava bu nitelikte bulunmadığına göre mahkemece işin esasına girilip, iddia ve savunmayla ilgili toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar gözardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.