Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/14042 E. 2014/886 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14042
KARAR NO : 2014/886
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

MAHKEMESİ : HEKİMHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/123-2013/74

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, A.. Köyü çalışma alanında bulunan ve 1984 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 07.02.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı M.. D.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için objektif bilimsel ve teknik verilerden yararlanılmalıdır. Ne var ki; mahkemece komşu parsel tutanakları varsa dayanak belgeleri ile birlikte tam olarak getirtilmemiş, taşınmazın hangi tarihte ve neden tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmamıştır. Öte yandan ziraat ve inşaat bilirkişileri çekişmeli taşınmaza komşu olan ve davacı adına tespit edildikten sonra oğluna satılan 385 parsel yönünden rapor düzenlemiştir. Hal böyle olunca, öncelikle, çekişmeli taşınmaza tüm yönlerden komşu olan parsel tutanakları varsa dayanak belgeleri ile birlikte getirtilmeli, Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi ve tarihi sorulmalıdır. Bundan sonra, ziraat, inşaat ve harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımı ile yapılacak keşifte, imar-ihyaya ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlanmasından sonra dava tarihine kadar 20 yıla ulaşan malik sıfatıyla zilyetliğin bulunup bulunmadığı, üzerinde yapı var ise kaç yıllık olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğe ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı beyan alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kapsamı ve niteliği tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.