Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13978 E. 2014/277 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13978
KARAR NO : 2014/277
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : AZDAVAY SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2011/1-2013/184

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y..K… çalışma alanında bulunan 222 ada 57 parsel sayılı 305,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı N.. A.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı O.. A.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kendi adına tespit ve tescil edilen 222 ada 56 parsel sayılı taşınmazın eksik ölçüldüğünü ileri sürerek, bu eksikliğin çekişmeli 222 ada 57 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ve bu parsele fazla yazılan bölümün tapu kaydının iptali ile adına kayıtlı 222 ada 56 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 222 ada 57 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile hükme esas alınan fen bilirkişinin rapor ve haritasında (A) harfiyle gösterilen 34,54 metrekare yüzölçümündeki bölümün ifrazen 222 ada 56 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle, 222 ada 56 parsel sayılı taşınmazın 270,44 metrekare olarak davacı O.. A.., 222 ada 57 parsel sayılı taşınmazın ise 270,57 metrekare olarak davalı N.. A.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı N.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanlarına değer verilerek çekişmeli 222 ada 57 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 34,54 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı tarafa ait olduğu kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersiz olup, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı O.. A.., kendi adına tespit ve tescil edilen 222 ada 56 parsel ile davalı kardeşi N.. A..’a tespit edilen taşınmazların eşit olması gerektiği halde, davalıya ait 222 ada 57 parsel sayılı taşınmaz lehine fazla yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Başka bir deyişle, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ve davalıya ait taşınmazların ortak sınırının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Aynı yerle ilgili olarak kadastro tespitinden önce taraflar arasında görülen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen el atmanın önlenmesine ilişkin A.. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/108-2008/87 Esas ve Karar sayılı dava dosyası getirtildiği halde, yapılan keşifte ilamın dayanağı harita yöntemince uygulanmamış, içeriği tartışılıp tarafları bağlayıcı nitelikte olup olmadığı değerlendirilmeksizin, soyut içerikli beyanlara değer verilerek hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesi gereğince kesin hüküm kesin delil niteliğinde olup taraflar yönünden bağlayıcıdır. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varabilmek için; mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak, taraflar arasındaki görülen Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2007/108 Esas sayılı dosyasında bulunan ve çekişmeli taşınmazlara ait harita yerinde uygulatılmak suretiyle dava konusu edilen bölümü kapsayıp kapsamadığı tam olarak belirlenmeli, bu hususta fen bilirkişisine tanzim ettirilecek raporda sözü edilen dosyadaki harita ile kadastro haritası çakıştırılması istenilmeli, sözü edilen mahkeme ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı tartışılıp değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.