Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13975 E. 2014/275 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13975
KARAR NO : 2014/275
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/01/2013
NUMARASI : 2012/1683-2013/21

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu A.. M.. çalışma alanında bulunan .. ada 4 parsel sayılı 454,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu taşınmaz bahçe 20 yıldan beri Hasan evlatları S.. Ş.. ve E.. Ş..’in müştereken kullanımında olduğu; …ada 6 parsel sayılı 521,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki kargir bina 15 yıldan beri Arif evlatları B..Ş.. ve S.. Ş..’in kullanımında olduğu şerhleri verilmek suretiyle, bahçe niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı S.. Ş.., çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesinde “Hasan ve Arif” olarak hatalı gösterilen baba adının “Kemal” olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görev nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve İdare vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, beyanlar hanesinde davacı lehine verilen zilyetlik şerhindeki baba adının düzeltilmesi istemi ile açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sayılan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmediği, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bu davanın değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin olduğu kabul edilerek “Asliye Hukuk Mahkemesi”nin görevli olduğuna karar verilmiştir. Öncelikle belirlemek gerekir ki; tapu kaydının beyanlar hanesinde olmayan şerhin verilmesine ya da mevcut şerhin değiştirilmesine ilişkin davaların kayıt maliki Hazine’ye ya da lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Ancak, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece ad, soyad veya baba adı hatasının düzeltilmesi istemi ile açılmış davalarda kayıt maliki Hazine’nin sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmesi gerekli olup özü itibarı ile bu tür davalar çekişmesiz yargı işi olduğundan Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Somut olayda; beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi bulunan davacı tarafından, tapu kaydında “baba adı”nın yanlış yazıldığını ileri sürerek, bu yanlışlığın düzeltilmesi istemi ile Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştır. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca görevli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.