YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13960
KARAR NO : 2014/357
KARAR TARİHİ : 30.01.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. (KARTAL 1.) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (KADASTRO MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2010/584-2012/635
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında V..K.. M..çalışma alanında bulunan 135 ada 23 parsel sayılı 516,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ve üzerindeki kargir binanın 2003 yılından beri Salih evladı H.. Y..’ın kullanımında olduğu” şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. Y.., taşınmazın yüzölçümünün 660 metrekare olduğu halde eksik yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca düzeltmenin kadastro Müdürlüğünden talep edilmesi, sonuç alınamaması halinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açılması gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı H.. Y.. ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmazlar 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, kullanıcısı olduğu …..ada 23 parsel sayılı taşınmaza komşu olan 135 ada 5, 6, 7, 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi raporunda sırasıyla (B), (C), (D), (E) ve (A) harfleriyle gösterilen bölümlerinin 135 ada 23 sayılı parsele eklenmek suretiyle adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Uyuşmazlık 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesindeki teknik hatalara ilişkin olmayıp kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dava kullanım şerhine yönelik olarak kabul edilmek suretiyle işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.