YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1392
KARAR NO : 2013/2199
KARAR TARİHİ : 21.03.2013
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 2 parsel sayılı 6693,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, toprak tevzii komisyonunca oluşturulmuş Hazine’ye ait tapu kaydı kapsamında kaldığı, 104 ada 109 ve 115 parsel sayılı 34490,87 ve 8489.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar toprak tevzii komisyonunca sınırlandırılmış Hazine parseli içinde kaldığı ve davacının işgalinde olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitinin iptali ile davacı adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14. maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak bir kimsenin sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği öngörülmüştür. Mahkemece davacı adına tescile karar verilen taşınmazların toplam yüzölçümleri, daha önce davacı adına tespit edilip tespitleri kesinleşen taşınmazlarla birlikte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen miktar kısıtlamasının üstündedir. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14. maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak bir kimsenin sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği gözetilerek ve davacıya tercih hakkı hatırlatılarak 14. madde de öngörülen miktar kısıtlamasına uygun olarak belirlenecek taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.