YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1391
KARAR NO : 2013/1479
KARAR TARİHİ : 28.02.2013
MAHKEMESİ : KARS KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 764 parsel sayılı 18200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazla ilgili kadastro tutanağı, aynı kuvvette iki tapu kaydının bulunması nedeni ile malikinin belirlenmesi için Kadastro Kanunu’nun 10. maddesi gereğince Kadastro Komisyonu tarafından Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli parselin davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eski tarihli olan ve Hazine’nin dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. …, tescil ilamı ile oluşmuş 12.12.1968 tarih ve 46 sıra numaralı tapu kaydına, davalı Hazine ise 18.12.1953 tarih ve 334 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.06.1967 tarih ve 1965/189/1967/107 sayılı tescil ilamında …’in dayanağı tapu kaydının tescil krokisi olduğu ve Hazine’nin de bu davada taraf olarak yer aldığı anlaşılmasına rağmen bu tescil ilamının haritası mahkemece yöntemince uygulanarak tapu kaydının kapsamı tayin edilmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, davada yararı bulunmayan ve taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte …’in dayandığı tapu kaydı ve tescil krokisi yerel bilirkişilerin yardımı ve fen bilirkişi eli ile zemine uygulanmaya çalışılarak 3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesi gereğince kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tescil haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde tapu kaydının sınırlarına itibar edilerek kapsamı belirlenmeli, sınırlarına göre kapsamı belirlenirken tapu kaydı sınırlarının sabit olup olmadığı araştırılmalı, tapu kaydının dayanağı olan tescil ilamında Hazine taraf olduğundan bu ilamın Hazineyi bağlayacağı düşünülmeli, tapu uygulamasına göre …’in dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm varsa bu bölümün Hazine’nin 18.12.1953 tarih ve 334 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında bulunması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, tapu uygulaması ve beyanların doğruluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisinden tapu kaydının uygulanmasını gösterir şekilde krokili rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.