Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13845 E. 2014/175 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13845
KARAR NO : 2014/175
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : ZONGULDAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/247-2013/71

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu A..K..çalışma alanında bulunan… ada 101 parsel sayılı 64.245,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması ve kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle çalılık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı G.. T.., satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile miras bırakanı S..T.. mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında diğer mirasçıların muvafakatleri sağlanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli .. ada 101 parsel sayılı taşınmazın uzman fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide taranarak gösterilen 5524,50 metrekarelik bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı G.. T.. ile diğer mirasçılar adına miras payları da gösterilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı taraf yararına zilyetlik ile edinme koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde yapılan ilk keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler A.. A.. ile davacı tanığı A..D.., taşınmazın son 15 yıldır ekilmeyip davacı tarafça otu biçilmek suretiyle istifade edildiğini beyan ettikleri halde Asliye Mahkemesince yapılan ikinci keşifte tekrar yerel bilirkişi dinlenilen Ş..G..ile davacı tanıkları A..D..ve H..Y.. bu kez taşınmazın son 5-6 yıldır ekilmediği beyan etmişler mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, taşınmazın tespit tarihinden önceki 20 yıllık zaman dilimi içerisinde tarım arazisi olarak ekonomik amaca uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığı araştırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; kadastro tespit tarihi olan 2008 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl öncesini 5’er yıllık periyotlar halinde tespit gününe kadar gösterecek şekilde hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davacı tarafça taşınmaz üzerinde zilyetlik sürdürülmemesinin terk iradesine dayanıp dayanmadığı, hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, dava konusu edilen bu yerin 2008 tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumunu, bitki örtüsü, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.