YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13796
KARAR NO : 2014/669
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ : SELİM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/09/2013
NUMARASI : 2012/45-2013/326
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu L.. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3 parsel sayılı 14844,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar adına tescil edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davacının tek başına dava açma sıfatı bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Mahkemece, davacının 3. kişiye karşı tek başına dava açamayacağı gerekçesi ile yazılı şekilde reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı S.. K.., dava konusu taşınmazın kocası M.. K..’a ait olup 14 yıl önce ölümü ile kendisine intikal ettiğini, diğer mirasçılar ile aralarında fiili kullanıma dayalı bir paylaşım olduğunu ve çekişmeli taşınmazın kendisine isabet ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davacı, tereke adına değil, kendi adına tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın elbirliği ile mülkiyete tabi, terekeye dahil bir taşınmaz olduğu ve davacı tarafından terekenin taksim edilerek kendisine kaldığı iddiasının ispat edilemediği kabul edilerek yazılı şekide karar verilmiştir. Ancak, davacının 10.05.2012 havale tarihli dava dilkeçesinde bildirdiği tanıklar dinlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, davacının dava dilekçesinde bildirdiği tanıklar dinlenerek, tanıklardan Mahmut Kılıç terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise davacıya kalıp kalmadığı sorularak bu hususlar netleştirilmeli, taksim edilmediğinin kesin olarak anlaşılması halinde dava usulden red edilmeli, aksi takdirde davanın esasına ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.