Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13745 E. 2014/3842 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13745
KARAR NO : 2014/3842
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : OSMANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2012/237-2013/286

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “zilyetliğe ilişkin olarak yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek; hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi, ayrıca davacı Ö.. B..’ün yargılama sırasında ölümünden sonra mirasçılarının vekaletname vermek sureti ile davada taraf durumunu aldıklarına göre koşulların varlığı halinde mirasçılar adına zilyetliğin tespitine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın mülkiyet hakkı tespiti yönünden kabulüne, fen bilirkişisinin 28.09.2005 ve 08.04.2008 tarihli ek raporlarında (A) harfi ile gösterilen ve imar uygulaması sonucunda. ada 2 parselde 4413.34, .ada 3 parselde 4,45 ve park alanında kalan 5495,20 metrekare olmak üzere toplam 9912,99 m2’lik taşınmazda davacı Ö.. B..’ün mülkiyet hakkının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına imar-ihya ve zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Araştırmanın yetersiz olduğu, imar ve ihya koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti yönünden hava fotoğraflarına dayalı olarak inceleme yapılmasına değinen bozma ilamına uyulduğu halde bozma kararının gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemenin bozma kararına uyması hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. Bozma kararından sonra taşınmaz başında yapılan keşif sonucu 29.04.2013 tarihli teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda dava konusu taşınmaza ait 1974 ve 1984 yılları arasında çekilen hava fotoğraflarında taşınmazın konumunun gösterildiği belirtilmiş ancak taşınmazların hava fotoğrafının ait olduğu yıllarda ne durumda olduğu, kullanılıp kullanılmadığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği açıklanmamıştır. Oysa bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az üç ayrı zamana ilişkin
olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden geriye doğru 15-20 ve 25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle, dava tarihinden geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait dönemleri gösterecek şekilde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte taşınmazın niteliği değerlendirilmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetine, belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskopla inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli; bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün ve kimden kime aktarıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli; ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.