Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13541 E. 2014/1155 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13541
KARAR NO : 2014/1155
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : ZONGULDAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2011
NUMARASI : 2010/310-2011/37

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında H.. Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 2, 5, 113, 133 134 ve 116 ada 30 parsel sayılı 2.718,88, 1.590,96, 1.514,74, 3.756,26, 2.731,29 ve 14.928,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı D.. A.. tarafından davalılar R.. ve M.. A.. aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan hissenin yarısına yönelik men’i müdahale davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın feragat nedeniyle reddi ile çekişmeli 115 ada 2, 5, 133 parselin davacı Durcan Akgün dışındaki N.. A.. mirasçıları adına, 115 ada 113 ve 134 sayılı parsellerin davalı M.. murisi R.. A..’ün dışındaki N.. A.. mirasçıları adına tesciline, 116 ada 30 sayılı parselin Nazif mirasçıları davacı Durcan ve davalı Meryem ile A.. B.. mirasçıları ve arkadaşları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin duruşmadaki feragat beyanı ve çekişmeli taşınmazların tespit tutanaklarının edinme sebepleri dikkate alınmak suretiyle mahallinde keşif ve inceleme yapılmaksızın karar verilmiş ise de inceleme eksik ve değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1988/609 Esas sayılı dava dosyasında davalı olmaları nedeniyle tespit tutanaklarının malik haneleri açık bırakılmıştır. Anılan dosyada davacı Nazif oğlu D.. A.. tarafından davalı Nazif oğlu Rıza ile eşi M.. A.. aleyhine men’i müdahale davası açılmıştır. Davacı çekişmeli taşınmazların babası Nazif, annesi Cemile ve kardeşi Rıza’ya ait iken taksimen yarısının kendisine yarısının da Rıza’ya verildiği iddiasıyla davalı Rıza ile eşi olan Meryem’in taşınmazların yarısına yönelik müdahalelerinin men’ine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya konu taşınmazların malikhaneleri Asliye Hukuk Mahkemesinden devreden dava dosyası nedeniyle açık bırakıldığına göre Kadastro Mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin re’sen tespiti ve onun adına tescil edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, Kadastro Hakimi taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak; doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilerek tarafların iddia ve delilleri sorulup mahallinde keşif yapılmak suretiyle gerçek hak sahiplerinin belirlenmesi gerekir iken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.