Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13528 E. 2014/324 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13528
KARAR NO : 2014/324
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : ŞAVŞAT SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2008/298-2013/94

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu T..K.. çalışma alanında bulunan … ada 61 parsel sayılı 1.675,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın bir bölümü ile yol niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tapu kaydı nedeniyle adına kaydedilen …ada 95 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 124 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 08.06.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen 31,48 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile aynı raporda (A) harfiyle gösterilen ve yol olarak tespit harici bırakılan 5,27 metrekare yüzölçümündeki bölümün Hazine adına kayıtlı 124 ada 95 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 01.03.2013 tarihli celsede davalılara tüm delillerini ve tanıklarını bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verilmesi üzerine celse arasında bir kısım davalılar tanık listesi vermişler ve yeniden keşif talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece, bir sonraki celsede, davalılara dava dilekçelerinin daha önce tebliğ edildiğinden bahisle davalıların tanık dinletme talepleri kabul edilmemiş ve davalıların gösterdiği tanıklar dinlenmeksizin hüküm kurulmuştur. Dava 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 12.11.2008 tarihinde açılmış olup, HUMK’nın 163. maddesi gereği hakim taraflarca talep edilen bir konuda kesin süre vermedikçe taraflar bu konuda yeniden süre talep edebilirler. Dolayısıyla hakim taraflara tanıklarını bildirmeleri için kesin süre vermedikçe tanık listesi verilmesine engel bir düzenleme yoktur. Mahkemece taraflara 01.03.2013 tarihine kadar delillerini bildirmeleri için kesin bir süre verilmediği gibi taraflarca, verilen kesin süre içerisinde bildirilen tanıkların dinlenmesinden dava dilekçesinin daha önce tebliğ edildiğinden bahisle vazgeçilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece, usulüne uygun bir kesin süre verilmediği halde davalı tarafın tanık bildirme isteminin reddedilmesi ve davalı tanıkları dinlenmeksizin karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalılara iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.