Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13152 E. 2014/1786 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13152
KARAR NO : 2014/1786
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : DOĞANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2004/35-2013/77

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihteki niteliği belirlenerek komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve mevcutsa dayanağı olan belgeler getirtilerek taşınmazın tescil harici bırakılma tarihindeki niteliğinin belirlenmesi , taşınmazın bulunduğu mahalde tahsisli mera bulunup bulunmadığı sorulması, teknik bilirkişi ve ziraat bilirkişi ile taşınmazın başında keşif yapılarak, taşınmazın öncesi itibariyle mera olup olmadığı, davacıların zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve niteliği üzerinde durularak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17.inci maddesindeki olumlu ve olumsuz şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılması, taşınmazların hangi tarihte imar planı içerisine alındığının sorulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın davacılar Mehmet Güler ve arkadaşlarının davasının kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E), (F), (G) ve (H) harfleri ile gösterilen kısımların davacılar adına eşit paylarla tapuya tesciline, birleşen dosyalar davacısı Sürgü Belediyesinin men’i müdahale davasının reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi ve Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu tespit edilmemiştir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyeti ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne
zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar Hazine temsilcisi ve Belediye vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.