Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/13122 E. 2013/13680 K. 30.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13122
KARAR NO : 2013/13680
KARAR TARİHİ : 30.12.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 37, 103 ada 146, 109 ada 36, 296 ve 125 ada 11 parsel sayılı 8.093,71, 8.257,89, 4.386,72, 3633,12 ve 691,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve arkadaşları taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişme konusu 102 ada 37, 103 ada 146, 109 ada 39, 296 ve 125 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar murisi … mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar miras nedeniyle elbirliği mülkiyeti şeklinde sürdürülen zilyetlik nedeniyle muris … mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmışlardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca, tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları, ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesi zorunludur. Veraset ilamına göre miras bırakan …’ın, davacılardan başka … ve … adlarında mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu mirasçılar davacı ile birlikte dava açmadıkları gibi sonradan davaya muvafakat da vermemişlerdir. Dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin başka herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tesçil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından, davacıya diğer mirasçıların davaya dahil edilip muvafakatlarının alınması ya da terekeye temsilci atanarak temsilciden davaya diyeceklerinin sorulması, bundan sonra işin esasına girip bir karar vermesi gerekirken, dava şartı olan taraf teşkili sağlanmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.