YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12978
KARAR NO : 2014/642
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : HİZAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2006/99-2013/42
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda E.. Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 3, 4, 10, 11, 12, 14, 21, 22, 23 ve 24 parsel sayılı 4909.99, 3008.38, 3625.21, 697.51, 1451.97, 1217.39, 719.64, 2759.58, 6802.93 ve 2234.09 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 117 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ölü olduğu belirtilerek Ö.. Y.., 4 parsel sayılı taşınmaz davalılardan M.. Y.., 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar L.. Y.., 12 parsel sayılı taşınmaz ölü olduğu belirtilerek K.. Y.., 14 parsel sayılı taşınmaz ölü olduğu belirtilerek F.. Y.., 21 parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında ölen H.. Y.., 22 parsel sayılı taşınmaz H.. Y.., 23 parsel sayılı taşınmaz M.. Y.., 24 parsel sayılı taşınmaz ise N.. Y.. adlarına tespit edilmiştir. Davacı, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 117 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı 4 pay kabul edilerek miras payları oranında Ö.. Y.. mirasçıları davalılar B.. Y.. ve müşterekleri, 117 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tamamı 6 pay kabul edilerek miras payları oranında L.. Y.. mirasçıları E.. Y.. ve müşterekleri, 117 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tamamı 24 pay kabul edilerek miras payları oranında F.. Y.. mirasçıları Binnaz Yılmaz ve müşterekleri, 117 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı 28 pay kabul edilerek miras payları oranında H.. Y.. mirasçıları N.. Y.. ve müşterekleri adlarına, 117 ada 4, 12, 22, 23, 24 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Y.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının sadece tapu kaydına dayandığı ve dayanak tapu kaydının da açıktan ve sahte olarak üretildiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı Y.. B.., Ağustos 1289 tarih, 1 ila 10 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayandığı gibi, davalılardan kira alındığını da ileri sürerek davalıların zilyetliklerinin malik sıfatıyla olmadığını iddia etmiş, bu hususta delillerini de bildirmesine rağmen mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tapu kayıtlarına dayanmış ise de; davacının, dayanak tapu kayıtlarını kadastro çalışmaları sırasında uygulanması amacıyla Kadastro Müdürlüğüne ibraz ettiği, tapu kayıtlarının sahteliğinden şüphelenilmesi üzerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan davacı dayanağı tapu kayıtlarının onaylı örneğinin istenildiği, ancak tüm aramalara rağmen kayıtlara tesadüf edilemediği, Mahalli Tapu Müdürlüğünde yapılan araştırmada da bu tapu kayıtlarına ait kütük sayfalarının koparılmış olduğu ve sair hususlar dosyada mevcut müfettiş raporunda ayrıntılı biçimde açıklanmış, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım sanıkların Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılaması sonucunda da tapu kayıtlarının açıktan ve sahte olarak üretildiği kabul edilmiş, fakat sanıklara yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun kimin tarafından işlendiği kanıtlanamadığından haklarında beraat kararı verilmiştir. Gerek müfettiş raporu, gerekse kesinleşen Ağır Ceza Mahkemesi kararlarıyla, davacı dayanağı tapu kaydının uygulama kabiliyetinin bulunmadığı tartışmasızdır. Ne var ki; davacı zilyetliğe de dayandığına göre bu yönde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmalıdır. O halde sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; davacının bildirdiği ve mahkemece belirlenmiş bulunan yerel bilirkişiler yanında davalılara da tanık ve delillerini bildirmek için süre ve imkan tanınmalı, ondan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, alınan beyanlar arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacının tapu kaydı yanında zilyetliğe de dayandığı göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup; davacı Y.. B.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.