YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12672
KARAR NO : 2014/447
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
MAHKEMESİ : KARTAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2008/484-2012/687
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar vekili, davacıların kayden paydaşı oldukları ..parsel sayılı taşınmazda Samandıra Belediye Başkanlığı tarafından 27.08.1998 tarih ve 98/552 sayılı Encümen kararı ile yapılan imar uygulaması ile haklarının bedele dönüştürüldüğünü, bilahare aynı belediyenin 08.02.2000 tarih ve 2000/33 sayılı Encümen kararı ile bedele dönüşümden vazgeçilerek davacılara başka yerden pay verildiğini, ancak davacıların açtıkları dava sonucu bu uygulamanın idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 369 sayılı parselin eski hale getirilerek davacılar adına tescili istemiyle dava açmış; yargılama sırasında davalı Samandıra Belediyesinin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle davayı S.. B..’na yöneltmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, Samandıra Belediyesi Encümeninin 18.2.2000 gün ve 2000/33 sayılı kararı ile 49/2400 payın davacı M.. U.. adına, 156/2400 payın davacı Ö.. U.. adına, tahsis edilmek suretiyle.. ada 1 parsel numarası alan dava konusu taşınmazın eski hale iadesi suretiyle S.. İlçesi, S..M… 8 pafta 369 parsel olarak davacılardan M.. U.. adına 35/480 payın, Ö.. U.. adına 81/480 payın tapu kütüğüne tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı S.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 369 parsel sayılı taşınmazın davacılar ile dava dışı kişiler adlarına müşterek mülkiyet halinde kayıtlı iken, Samandıra Belediyesi’nin 27.08.1998 tarih ve 98/552 sayılı kararıyla imar uygulamasına tabi tutularak tüm payların bedele dönüştürüldüğü ve bilahare itirazlar üzerine 18.02.2000 tarih ve 2000/33 sayılı Belediye Encümen kararıyla da, bedel alacaklısı olan davacılar ile dava dışı kişilerin, bedel alacakları hisseler kadar 7507 ada 1 sayılı imar parselinde paydaş kılınmalarına karar verildiği ve bu karar gereğince davacıların dava dışı kişilerle birlikte 7507 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 21.03.2000 tarihinde imar uygulaması tashihi suretiyle hissedar oldukları; fakat davacıların açtıkları dava sonucu İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin 29.03.2002 tarih 2000/501 Esas, 2002/583 Karar sayılı ilamıyla 18.02.2000 tarih ve 2000/33 sayılı Belediye Encümen kararının ihtilaf konusu taşınmaza ilişkin kısmının iptaline karar verilerek, hükmün deracattan geçmek suretiyle 20.04.2004 tarihinde kesinleştiği; eldeki davanın açıldığı tarih olan 11.11.2008 gün ve 2008/381 sayılı Belediye Encümen kararıyla da, çekişme konusu 369 ve 7507 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda yeniden imar uygulaması yapılarak 27.08.1998 tarih ve 98/552 sayılı Encümen kararıyla onaylanmış olan imar uygulama işlemine geri dönülmesine karar verildiği, ancak davacıların bu kararın iptali yönünde de dava açtıkları ve İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 28.02.2011 tarih 2009/2137 Esas, 2011/490 sayılı kararıyla işlemin iptaline hükmedildiği, ne varki anılan bu kararın temyiz incelemesinde olup, henüz kesinleşmediği; öte yandan, eldeki davanın 369 sayılı parselin hissedarlarından olan davacılar tarafından açıldığı, diğer 6 paydaşın dava dışı kaldığı ve davanın, işlemi yapan idareye (Samandıra Belediye Başkanlığı’na) yöneltildiği ve yargılama sırasında Samandıra Belediyesi’nin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması nedeniyle S.. B..’nın davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; dava dayanağı iptal kararından sonra alınan 11.11.2008 gün ve 2008/381 sayılı Belediye Encümen kararı, dava konusu taşınmaza ilişkin olup, bu kararın İdare Mahkemesi tarafından iptaline ilişkin verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği tartışmasızdır. Diğer taraftan; Belediyece ilk önce 369 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması ile bütün payların bedele dönüştürüldüğü, bilahare bedele dönüştürülen pay maliklerinden bir kısmının 7507 ada 1 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı; dava dayanağı İdare Mahkemesi kararının da, 369 parselle ilgili kısmi iptale ilişkin olduğu ve 369 sayılı parsel üzerinde imar uygulaması ile herhangi bir imar parseli oluşturulmayıp, imar planında park alanında bırakıldığı gözetildiğinde, husumetin işlemi yapan Belediyeye yöneltilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu’nun 693/3. fıkrası; paydaşlardan herbirinin bölünemeyen ortak menfaatin korunmasını, diğer paydaşları temsilen isteyebileceğini öngörmekte olup, bu durumda davanın bazı paydaşlar tarafından açılmasında anılan Yasa’ya aykırı bir yön yok ise de; bir taşınmazın dava edilen pay yönünden kadastral parsele, diğer pay yönünden imar parseline ilişkin olması hukuken mümkün olmadığı gibi, hem taşınmazın geometrik ve hukuksal durumu ve hem de niteliği itibariyle doğru sicil oluşturma ilkesine de aykırı olacağı tartışmasızdır. Olaya bu açıdan bakıldığında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığının söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; öncelikle İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 28.02.2011 tarih 2009/2137 esas, 2011/490 sayılı kararının kesinleşmesinin beklenilmesi ve kesinleştiği takdirde davacı tarafa ihyası istenilen 369 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarını da davaya dahil etmesi için önel verilmesi ve ondan sonra taraf delillerinin eksiksiz toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan ve noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan nispi karar harcının talep halinde temyiz eden S.. B..na iadesine,
31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.