Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/12649 E. 2014/2480 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12649
KARAR NO : 2014/2480
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : HİLVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2010/130-2013/97

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Davacılar A.. C.. ve arkadaşları, K.Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Kavalık Köyü’nde bulunan, harita mühendisi ve fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 07.06.2013 tarihli bilirkişi raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 94224,76 ve (B) harfi ile gösterilen 5580,73 metrekare yüzölçümünde toplam 99805,49 metrekarelik tapulama harici arazinin, davacı olan H. C. mirasçıları; N.. İ.., M.. C.., M.. C.., A.. C.. ile H. C.’ın ölü kızı H. Y.’un mirasçıları olan diğer davacılar; R.. D.., A. Y., S.. Y.., Zeki Yavuz, M.. Y.., H.. S.., Bedriye Y., M. Y., M. Y. ve B. Y. adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı A.. C.. ve arkadaşları lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın içinden DSİ kanalı geçtiğinden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü davaya dahil edilmemiş, kamulaştırma haritası ve dayanağı belgeler getirtilerek çekişmeli taşınmaza uygulanmamış, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının dayanak belgelerinin çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu ve çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü davaya dahil edilmeli, davaya karşı diyecekleri sorulup saptanmalı ve delilleri toplanmalı, kamulaştırma haritası ve dayanağı belgeler ilgili kurumlardan getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgeleri ilk tesisinden itibaren tüm tedavüleri ile birlikte getirtilmeli ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü mera okuduğu tespit edildiği takdirde mahkemece yöntemine uygun mera araştırması yapılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, kamulaştırma haritasının kapsamı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca, TMK’nın 713/4-5. maddesi gereğince yasal ilanlar yapılarak üç aylık ilan süresinin dolması beklenmelidir. Kabule göre de hükümde, H. C. mirasçıları için atıf yapılan veraset ilamının hangi ilam olduğunun açıklanmaması da doğru olmamıştır. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.