Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/12376 E. 2014/3524 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12376
KARAR NO : 2014/3524
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : ORTACA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2013
NUMARASI : 2012/31-2013/8

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 34 parsel sayılı 5345.92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 tarihinden itibaren H.. K..’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, taşınmazın göl yatağı olduğu gerekçesiyle davalı adına verilen zilyetlik şerhinin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 146 ada 34 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki taşınmazın kullanıcısı olmaksızın göl yatağı olarak Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın göl yatağı vasfında olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde, Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Yasa’nın Ek 4. maddesi gereği kullanım kadastrosu yapılmıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4/1. madde gereğince “6831 sayılı Orman Kanunu’nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2’nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2’nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11’inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kullanım kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmaz. Kadastro mahkemelerince de kullanım kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. Diğer yandan hüküm tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. bendi ile de, “Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda; davacı Hazine taşınmazın göl yatağı olduğunu, davalı lehine kullanım şerhinin verilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Hal böyle olunca davacı Hazinenin taşınmazın göl yatağı olduğuna dair iddiası mülkiyete ilişkin olup, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4. maddesi çerçevesinde incelenmesi mümkün olmadığından ve taşınmaz, 2010 yılında yapılan 2/B çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarılmış olduğundan, aynına ilişkin bu talebi yönüyle genel mahkemelerce mülkiyete ilişkin dava olarak incelemek üzere görevsizlik kararı verilmesi, davalı lehine kullanım şerhi verilmesi hakkındaki davasının ise durdurulmasına, çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tescili için kadastro tutanağının Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; tapu kaydına, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhine yönelik olarak Hazine tarafından kadastro mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğu ve bu davanın 6292 Sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca durdurulduğu şerhinin yazılmasına” şeklinde durma kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.