YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12185
KARAR NO : 2014/481
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
MAHKEMESİ : HANAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2013
NUMARASI : 2008/162-2013/4
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında İ..K.. çalışma alanında bulunan 142 ada 2 parsel sayılı 14.980,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz M.. A.., 127 ada 78 parsel sayılı 8406,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bir kısım davalıların miras bırakanı S A.., 125 ada 82 ve 134 ada 58 parsel saylı 6166,36 ve 5703,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı A.. A.., 142 ada 3 parsel sayılı 3128,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ölü A..A..adına tespit edilmiştir. Davacı H.. A.., tapu kaydı, miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 142 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının, 125 ada 82 ve 127 ada 78 parsel sayılı taşınmazları ise tamamının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 142 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 27.08.2012 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 5111,75 m2 yüzölçümündeki bölümünün 1/2 paylı olarak davacı ve davalı M.. A.. adına, taşınmazın davacı tarafından hak iddia edilmeyen ve raporda (C) harfi ile gösterilen 9868,27 m2 yüzölçümündeki bölümünün tespit gibi tesciline, 127 ada 78 parsel sayılı taşınmazın aynı rapora ekli 3 nolu krokide (G) harfi ile gösterilen 1109,00 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacının talebi göz önüne alınarak, muris Ali oğlu A..A..’dan gelen 18/108 payı oranında davacı adına, kalan 90/108 payının tespit gibi tesciline, taşınmazın davacı tarafından hak iddia edilmeyen ve (H) harfi ile gösterilen 7297,75 m2 yüzölçümündeki bölümünün tespit gibi tesciline, dava konusu olmadığı anlaşılan 134 ada 158 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya tesciline, dava konusu edilmediği anlaşılan 125 ada 82 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı aslının tespit gibi tescil işleminin yapılması için Hanak Tapu Müdürlüğüne iadesine, 142 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, taşınmazın kadastro komisyon tutanak aslının tespit gibi tescil işleminin yapılması için Hanak Tapu Müdürlüğüne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı H.. A.. çekişmeli 142 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tamamına yönelik olarak dava açmış, tutunduğu 06.02.1990 tarih 1 nolu tapu kaydının taşınmazın tamamını kapsadığı yapılan keşif, dosyaya sunulan fen bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davacının talebini de daraltmadığı gözetildiğinde, taşınmazın tamamı üzerinden 1/2 payının davacı, kalan 1/2 payının davalı M.. A.. adına tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Davacı H.. A.. dava dilekçesinde 125 ada 82 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açmış, keşif de belirtilen taşınmaz başında yapılmıştır. Ne var ki; fen bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan raporda dava edilen yerin 134 ada 158 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı bildirilerek bu yönde rapor düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla yapılan keşif ile verilen rapor arasında çelişki doğduğu gibi, keşifte dinlenen yerel ve tespit bilirkişi beyanlarının da hangi taşınmaz hakkında olduğu anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilerek davacı tarafından dava edilen taşınmazın hangisi olduğu tereddütsüz belirlenmeli, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tarafların yöntemine uygun şekilde bildirecekleri tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması,
3- Davacı H.. A.. 127 ada 78 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu öne sürerek dava açmış, taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel ve tespit bilirkişileri davacının talep ettiği fen bilirkişisi tarafından (G) harfi ile gösterilen bölümün davacının babasına ait iken ölümü ile davacı tarafından kullandığını, davacının 20 yıldan fazla süre bizzat kullandıktan sonra şehir dışına göç etmesi sebebiyle 3. kişilere kiraya vermek suretiyle kullandığını bildirmişler, taşınmazın davacının babası A..A..’ın mirasçıları arasında paylaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacıya kalıp kalmadığı hususunda herhangi bir beyanda bulunmadıkları halde, mahkemece söz konusu bölümün davacının babasından kaldığı, taksim yapılmadığı gerekçe gösterilerek davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmiştir. Diğer bir anlatımla varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Hal böyle olunca; mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilerek davacı tarafından dava konusu edilen 127 ada 78 parsel sayılı taşınmazın (G) ile gösterilen bölümünün davacının babasına ait iken ölümüyle mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise kime düştüğü, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı yerel bilirkişi ve tarafların yöntemine uygun şekilde bildirecekleri tanıklardan, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, toplanmış ve toplanacak düm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, 142 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılmış bir dava olmadığı ve dosyaya tutanak aslı da getirtilmediği halde hakkında hiç karar verilmemesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tespit gibi tescil hükmü kurulması dahi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31.01.2014 gününde oybirilğiyle karar verildi.