YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11491
KARAR NO : 2014/2935
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : AKÇAABAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2009/258-2012/396
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda 27 ada 10, 28 ada 7 parsel sayılı sırasıyla 585,87 ve 3343,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı murisi Mehmet Zavrak adına tespit ve tescil edilmiş, davalı A.. Z.. çekişmeli taşınmazları kayden satın almıştır. Davacı M.. Y.., kadastro komisyonu kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi gereğince kendisine ait 27 ada 9 ve 28 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar ile çekişmeli 27 ada 10 ve 28 ada 7 parsel sayılı taşınmazların yanlış tersim edilmesi gerekçesiyle yüzölçümlerinin değiştirildiğini, düzeltme kararının iptali için açtığı davanın reddedilerek kesinleştiğini, Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin mülkiyet aktarımına neden olduğunu ileri sürerek düzeltme işlemi neticesinde çekişmeli parsellerde kalan 500 metrekarenin tapusunun iptali ile kendisine ait 27 ada 9 ve 28 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 28 ada 7 parselde fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile davacıya ait 28 ada 6 parsele, 27 ada 10 parselde fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile davacıya ait 27 ada 9 parsele eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Y.. vekili ve davalı A.. Z.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı M.. Y.. vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı A.. Z..’ın temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece tanık beyanları ve yapılan keşif neticesi düzenlenen fen bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki davacı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eklenmesini talep ettiği adına kayıtlı 27 ada 9 parsel ve 28 ada 6 parsel sayılı taşınmazları kadastro tespitinden sonra çapa dayalı olarak satın ve hibe aldığı gibi, dava konusu 27 ada 10 ve 28 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları 15.02.1978 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda tutanakların kesinleştiği 15.02.1978 tarihinden davanın açıldığı 11.11.2009 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı A.. Z..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı tarafından yatırılan 119.00 nispi harçtan, 25.20 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 93.80 TL harcın talep halinde davacıya, davalı tarafından peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.