Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/11086 E. 2014/1566 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11086
KARAR NO : 2014/1566
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : AYBASTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2009/259-2013/162

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden R.. A.. vs. vekili Avukat O.. Ö.. geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında B.. Köyü çalışma alanında bulunan 1.. ada 9 ve 201 ada 9 parsel sayılı 1.844,12 ve 1.202,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla R.. oğulları Erdal, Ahmet ve R.. A.. adına; 185 ada 10 ve 203 ada 1 parsel sayılı 899.94 ve 2.635,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenlerle eşit paylarla Rahmi oğulları Ahmet ve E.. A.. adına; 163 ada 12, 182 ada 3, 184 ada 6, 197 ada 13 ve 204 ada 1 parsel sayılı 995.02, 384.25, 763.03, 692.17 ve 1097.42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenlerle Rahmi oğlu R.. A.. adına; 163 ada 21, 182 ada 4, 187 ada 5 ve 19 ile 197 ada 14 parsel sayılı 958.36, 290.89, 1331.07 ve 1237.06 ile 646.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenlerle Rahmi oğlu A.. A.. adına; 163 ada 22, 182 ada 5, 187 ada 20 ve 43 parsel sayılı 716.35, 154.21, 1385.98 ve 869.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenlerle Rahmi oğlu E.. A.. adına tespit ve 23.11.2009 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Rahmi kızı C.. B.. vekili 14.12.2009 tarihli dava dilekçesi ile babaları Rahmi ‘den kalan taşınmazlarda davacının da miras payı oranında hakkının bulunduğu iddiasına dayanarak, davacının miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve dava konusu B..Köyü 187 ada 5, 19, 20 ve 43 parseller ile 197 ada 13, 14, 201 ada 9, 203 ada 1, 204 ada 1, 158 ada 9, 163 ada 12, 21, 22, 182 ada 3, 4, 5 184 ada 6 ve 185 ada 10 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının, muris Rahmi’nin Aybastı Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.06.2010 tarih, 2010/200 Esas, 2010/202 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı C.. D.. adına olan 3/20 payı oranında iptali ile bu payın davacı Rahmi ve Yeter kızı 1956 doğumlu 6……… TC. Nolu C.. D.. adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazlardaki kalan kısımda davalıların haklarının baki tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Yeter’e aitmiş gibi tespit edilen çekişmeli taşınmazların aslında ortak miras bırakan Rahmi’den kaldığı, Rahmi mirasçıları arasında taksim olmadığı ve kız çocuklara pay verilmediği bir kısım taşınmazlarda da 1/4 payın Yeter’e bağışlanmış olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında çekişmeli taşınmazlar belgesizden öncesinde tarafların annesi olan Yeter Aksu’ya aitken 1994 yılında erkek çocuklarına bağışladığı kabul edilerek davalılar adına tespit edilmiş; davacı, babası Rahmi’den gelen miras payına dayanarak dava açmıştır. Davalılar öncesinde Rahmi ‘ye ait olan taşınmazların kayden anneleri olan Y.. A.. ‘ya, onun tarafından da kendilerine bağışlandığını savunmuşlar ve tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Mahkemece davalıların dayanağını oluşturan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip yöntemince uygulanmadan ve çekişmeli taşınmazların, ölüm günü itibariyle ortak muris Rahmi ‘nin terekesine mi, yoksa anneleri Yeter’e mi ait olduğu netleştirilmeden karar verilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davalıların dayanağını oluşturan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile dosya içine getirtildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, davalıların dayanağını oluşturan tapu kayıtları mevki ve tüm sınırlar tek tek okunarak mahalline uygulanmalıdır. Uygulamada komşu taşınmazların tutanak örnekleri ile varsa kadastro tespitlerinin dayanaklarını oluşturan kayıt ve belgelerden de yararlanılmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılan kayıt uygulamalarını gösterir, yöntemince düzenlenmiş rapor alınmalıdır. Bu şekilde yöntemince yapılacak kayıt uygulamaları ile, çekişmeli taşınmazların davalıların dayanağını oluşturan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadıkları kesin olarak saptanmalıdır. Dayanak tapu kayıtlarının kapsamında kalan taşınmazlar yönünden; her ne kadar eşi Rahmi tarafından kendisine ait Y.. A.. ‘ya tapu kaydına göre 1/4’er pay bağışlanmış ise de taşınmazların diğer tapu malikleri ile aralarında yapılan harici taksim ve ifraz sonucunda payına karşılık Rahmi’ye bırakıldığı göz önüne alındığında tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazların tamamının Yeter’e bağışlandığının kabulü gerekeceği, Y.. A.. halen hayatta olduğuna, bağışlama nedeniyle taşınmazlar adına tespit edilen ve tereke karşısında 3. kişi durumunda olan davalıya karşı kendisi tarafından açılmış bir dava bulunmadığına göre davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı göz önünde bulundurulmalı, yine tapu kayıtları kapsamında kalmadığı belirlenecek taşınmazlar yönünden de öncesinde kime ait olduğu, Rahmi’ye aitse sağlığında eşi Yeter’e bağışlayıp bağışlamadığı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulup saptanarak bu taşınmazların ölüm günü itibariyle Rahmi terekesine ait olduğunun belirlenmesi halinde, davacının davası miras payı oranında kabulü gerekeceği, taşınmazların tespit günü itibariyle Rahmi’nin terekesine ait olmayıp Rahmi’nin bağışı veya başka bir şekilde Yeter’e ait olduğunun belirlenmesi halinde ise yukarıda belirtildiği üzere davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı dikkate alınmak suretiyle karar verilmelidir. Mahkemece bu şekilde araştırma inceleme ve uygulama yapılmadan, karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, dava (3/20) miras payına yönelik olduğu halde çekişmeli taşınmazların toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraflardan alınarak duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.