YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10901
KARAR NO : 2014/2977
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : BATMAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2010
NUMARASI : 1984/2-2010/31
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan 79 parsel sayılı 259800 metrekare yüzölçümündeki öteden beri hali ve ziraate elverişli yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliği ile davalı H.. H.. adına tespit edilmiştir. İtirazları tapulama komisyonunca reddedilen davacı M.. G.. ve arkadaşları tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama aşamasında M.. Y.. vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın 1/3 payının adına tescili istemi ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti ve komisyon kararı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan C.. T.., S.. A.. ve M.. G.. ile katılan M.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinin tapusuz olduğu ve davacılar ile müdahil yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde yazılı koşulların gerçeklemediği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; davacılar vekili, davanın ilk aşamasında dosyanın karar verilmek üzere Kadastro Komisyonuna gönderilmesine karar verilmeden önce 23.01.1967 tarihli duruşmada taşınmaza ilişkin olarak Sefer 182 tarih ve 163 sıra numaralı ve Haziran 314 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının bulunduğunu belirtmiş, komisyon kararından sonra açılan dava üzerine de tapu kayıtlarını daha önce duruşmada mahkemeye bildirdiklerini beyan ederek söz konusu kayıtlara atıfta bulunmuştur. Yine müdahil M.. Y..’da yargılama sırasında Muharrem 288 tarih ve 162, 163, 164, 165, 166, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 175, 177 ve 178 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece davacılar ve müdahilin dayanağı olan tapu kayıtları tesisinden itibaren dosya içerisine getirtilerek bu yönde inceleme yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacılar ve müdahilin dayanağı olan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte dosyaya getirtilmeli, dosya tamamlandıktan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, davacılar ve müdahilin tapu kayıtlarının taşınmaza ait olduğu kanıtlanamadığı takdirde uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklandığı şekilde inceleme ve uygulama yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacılar C.. T.., S.. A.. ve M.. G.. ile katılan M.. Y.. vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.