Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/9127 E. 2012/11063 K. 18.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9127
KARAR NO : 2012/11063
KARAR TARİHİ : 18.12.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Taşuçan Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 70 parsel sayılı 16.883,03 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisseyle … ve …, 119 ada 71 parsel sayılı 31.421,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adlarına tespit edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları çekişmeli taşınmazların mera olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Yine, davacı … ve arkadaşları tarafından tespit gününden önce davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan meraya el atmanın önlenmesi davası da, çekişmeli parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tutanağı, askı ilan süresi içinde açılan tespite itiraz davası ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Meraların mülkiyeti Hazineye yararlanma hakkı köy tüzel kişiliğine ait olmakla beraber, köylünün de meraya el atıldığını ileri sürerek müdahalenin önlenmesi istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. Her ne kadar taşınmazların kadastro tespiti davalılar adına yapılmış ise de, kadastro tespitinden önce genel mahkemede açılan el atmanın önlenmesine ilişkin dava kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Davanın aktarılmış olması nedeniyle hukuken malik hanesi açık sayılan taşınmazlar hakkında kadastro mahkemesi 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesi uyarınca re’sen araştırma ilkesi çerçevesinde yargılama yaparak, gerçek hak sahibini belirlemek zorundadır. Hal böyle olunca, yasal hasım Köy Tüzel Kişiliğinin dosyaya sunulmuş olan davaya müdahale dilekçesi de harçlandırılmak suretiyle dikkate alınarak yargılamaya devam edilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; kadastro mahkemesince çekişmeli taşınmazlar hakkında sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulması gerektiği göz ardı edilerek “davanın reddine” karar verilmekle yetinilmesi de yerinde değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.