Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/9104 E. 2013/2414 K. 26.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9104
KARAR NO : 2013/2414
KARAR TARİHİ : 26.03.2013

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden M.. Tuğsuz V.S. Vekili ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; tespit harici yerlerden iken davalı Belediye adına ihdasen 1423 sayılı parsel olarak tescil edilen taşınmazın 17.08.2005 tarih ve 10 sayılı Belediye Encümen Kararı ile imar uygulamasına alınarak davalılar K.. B.. ve F.. K.. adlarına 150 ada 4 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, bilahare muvazaalı temlikler sonucu davalı M.. Can’ın da paydaş hale geldiğini, ancak yapılan ihdas ve satış işlemleri sonucu oluşan kayıtların yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, 150 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı K.. B.. vekili ve davalı M.. T.. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların başlangıçta tespit harici yerlerden olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacakları, davalı Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda davalılara yapılan devirlerin yolsuz tescil niteliğinde olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Genel kadastro sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölge taşlık ve kayalık olarak tespit dışı bırakılmışken, K.. B..nın 13.08.1998 tarih ve 193 sayılı kararı ile önce ihdasen Hazine adına tescil edilip, bilahare yapılan imar uygulaması sonucu imar yolu olarak bırakıldığı, K..Belediye Encümenin 10.08.2005 tarih 09 sayılı kararı ile kapanan imar yolu olarak 1423 parsel numarası ile K.. Belediyesi adına ihdasen tescil edildiği ve bu parselin 17.08.2005 tarih 10 sayılı Encümen Kararına istinaden imar uygulamasına tabi tutularak 150 ada 4 sayılı imar parseline gittiği anlaşılmaktadır. Hazine tarafından 22.02.2008 hakim havale tarihli dilekçe ile dava açılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, 1423 sayılı parselin imar uygulaması öncesi kapanmış yol niteliğinde olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Bilindiği gibi, bu nitelikteki yerlerin 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescili öngörülmüş ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlemiştir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın imar öncesinde Hazine ile bir mülkiyet bağlantısı yoktur. Hal böyle olunca, Hazinenin çekişmeli taşınmazla mülkiyet ilişkisi bulunmadığından son imar uygulaması sonucu oluşmuş tapu kayıtlarının iptalini isteyemeyeceği gözetilerek davacı Hazine tarafından açılmış davanın reddine karar vermek gerekirken, yukarıda yazılan gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde, temyiz edenlere iadesine 26.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.