Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/9098 E. 2012/11194 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9098
KARAR NO : 2012/11194
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu Durankaya Köyü çalışma alanında bulunan 170 ada 4 parsel sayılı 4.798,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ve taşınmazın Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydının kapsamında bulunup bulunmadığı bulunuyor ise kaydın oluşum tarihine kadar davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığıdır. Mahkemece davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydının davaya konu 170 ada 4 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; Hazinenin tutunduğu 29.08.1973 tarih 109 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritasının getirtilmemiş, komşu parsel tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilip yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmemiş ve tapu kaydı kapsamının fen bilirkişisi raporunda denetime elverişli şekilde gösterilmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle Hazine dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve haritası ile tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanakları olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tesbit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Dayanak tapu kaydının haritası bulunmaması ya da uygulama kabiliyetinin olmaması durumunda ise; Hazine dayanağı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, kaydın sınırlarında okunan meşelik ve cami haritasında işaretlettirilmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının ve haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın kayıt kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, tapu kaydı kapsamında kalması halinde Hazinenin tutunduğu tapu kaydının oluşum sebebi araştırılarak davalılar lehine tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.