Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/893 E. 2012/1604 K. 21.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/893
KARAR NO : 2012/1604
KARAR TARİHİ : 21.02.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 132 ada 38 parsel sayılı 5666.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı …, … ve … adına eşit paylar altında tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde kayıtlı bulunduğu ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 132 ada 38 sayılı parselin mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm davacı Hazine temsilcisi ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Ancak Mahkemece her ne kadar çekişmeli taşınmazın mera ile bütünleşmiş arazi olduğu gerekçesi ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Komşu köyden dinlenen yerel bilirkişilerden eylemli olarak taşınmazın sınırında bulunan 132 ada 100 parsel numaralı meranın kadim mera olup olmadığı; taşınmazın, bitişiğindeki mera parselinden genişletilmek suretiyle elde edilip edilmediği sorulup saptanmadığı gibi, ziraat ve fen bilirkişilerinden çekişmeli taşınmaz ile sınırındaki mera parseli arasında ayırıcı nitelikte yapay ya da doğal sınır bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınmamış, mera parseli ile taşınmazın konumlarını gösterir yan kesit krokisi çizdirilmemiş, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, komşu 132 ada 100 sayılı mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde ve komşu parsellerin dava dosyalarındaki bilirkişi raporları da değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine temsilcisi ve davalı … …’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.